Çabalayanlar ve kirletenler

Halk arasında bir tabir vardır. Ben biraz değiştirerek yazayım. Bazı tipler takozdur, engeldir, sadece problemdir. Onlar için genellikle "Öte gitme kuyu var, beri gelme huyum var" tabiri kullanılır.

Maalesef bugün muhalefet aynen bu durumda!

Yıllar boyunca "israf da israf" dediler. "Tasarruf da tasarruf" diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Söylem olarak haklı oldukları taraflar vardı elbette. Ama abarttılar, çarpıttılar, istismar ettiler. Siyasi ranta çevirmek için ellerinden geleni yaptılar. İş eyleme geldiğinde de anında çamura yattılar.

Tasarruf tedbirlerinden bahsediyorum...

Daha açıklandıktan birkaç saat sonra CHP Sözcüsü, "Bunlar, CHP'li belediyelerin elini kolunu bağlamak için alınan tedbirlerdir" mealinde bir açıklama yaptı. O gün bugündür kirletmek için uğraşıyorlar...

Nedir tasarruf tedbirleri Kemer sıkmaktır, fedakarlıktır, gereksiz harcamaların frenlenmesidir.

Mesela, zaman zaman çok haksız yere eleştirilen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, hemen harekete geçti. Mesnetsiz saldırılara rağmen, bu konuda duyarlılığını biliriz biz.

Meclis'teki su tasarrufu için bir dizi tedbir aldı.

Kağıt israfını sıfıra indirecek çözümler üretti.

Bürokratların altından makam araçların alıp, "ortak taşıt" ve "havuz sistemi" uygulanmasını kararlaştırdı.

Güneş enerjisi ve elektrikli araca geçmek için bir irade ortaya koydu. Soğutma ve ısıtma sistemleri üzerinde çalışmaya başladı.

Gezilerin sınırlandırılmasını, heyetlerin küçültülmesini, resepsiyon ve kokteyllerin azaltılmasını, sağlık harcamalarının sıkı denetlenmesini kararlaştırdı.

Hedef, ilk etapta yüzde 25 tasarruf sağlamak. Yakında açıklanacak hepsi.

Peki, bu konuyu en çok eleştiren, en fazla gündemde tutanlar ne yaptılar..

Sadece karalama amaçlı açıklamalar yapmakla kalmadılar. Mahkemelere koştular. Alınan kararların iptali için davalar açtılar.

TBMM'de tasarruf çalışmaları devam eder ve tedbirler aranırken, Ankara'da bir Belediye Başkanımız, peş peşe üç konser düzenledi. Üstelik ücreti en yüksek sanatçıları getirdi.