Bu ne şimdi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün bir televizyon programına çıktı. Son derece ilginç, üzerinde durulması gereken ifadeler kullandı...

Öncelikle şu sözlerinden başlayalım:

Özgür Bey, "Çok dikkatli olmak lazım! Türkiye'de sürekli çatışma olsun ve biz buradan eski gücümüze kavuşalım hayali var" dedi. Bu sözlerle Ak Parti ve Erdoğan'ı suçladı.

Söylediklerinin doğru olup olmadığını bir kenara bırakalım, bilimsel olarak yanlış bu. İktidarlar hiçbir zaman çekişme ve çatışma istemezler. Muhalefetin ekmeğine yağ sürer çünkü böyle bir tablo. Türk Siyasi Tarihinde de görülmüştür ki, iktidarları sıkıştırmak isteyen muhalefetler hep gerginlik çıkarmıştır.

CHP'nin de şu anda yaptığı ve izlediği siyaset bu!

Bir yandan "normalleşme" ve "yumuşama" diyor. Diğer yandan, Türkiye'nin alışık olduğu muhalefet siyasetinin normallerini uyguluyor. El sıkışıp arkasını döndükten sonra yumruğunu sıkıyor.

Mesela, Özgür Özel dün erken seçim istedi. "Sandığı milletin önüne koyun" dedi. İstanbul İl Başkanı da "hemen" dedi.

Niye Daha yeni seçim yapıldı. Çocuk oyuncağı mı bu Bu kadar kısa sürede seçimin yenilenmesi için Türkiye'nin büyük bir kaos, bunalım, sıkıntı içinde bulunması, yönetilemiyor olması gerekiyor.

İşte CHP, Türkiye'nin böyle bir tablo içinde bulunduğunu iddia ediyor, gerginliği ve çatışma ortamını körüklüyor. Diğer taraftan "normalleşmeden" bahsediyor.

Büyük bir çelişki var burada!

Sokak röportajında millete hakaret eden Dilruba örneği ortada:

CHP ve Özgür Özel, tutuklandı diye ortalığı ayağa kaldırdı. "Derhal serbest bırakılsın" yaygarası koparıldı. Serbest bırakılınca da ödüllendirildi, taltif edildi. Özgür Özel'in yanındaki koltuğa oturtulup, baş tacı yapıldı. Bir tek madalya takılmadığı kaldı.

Oysa kadının kullandığı ifadeler en basitinden çirkindi. Kin ve nefretle doluydu. Ülkede bir çatışma ortamı doğurmaya yönelikti. Üstelik meydan okuyan bir üslup vardı.

Bunu yapan, bu fotoğrafı veren Özgür Özel, dün de garip ifadeler kullandı: