İki ayı geçti. Her gün yeni bir yolsuzluk ve vurgun iddiası ile karşı karşıya kalıyoruz. Zaman zaman da yeni bir operasyonla güne başlıyoruz.

Çorap söküğü gibi çektikçe geliyor!

Bitecek gibi görünmüyor. Acaba daha neler çıkacak Hep birlikte merakla bekliyoruz...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarını aklamak için çırpınıyor. Sadece kendisini paralamakla kalmıyor, Genel Başkanı olduğu CHP'yi de riske sokuyor. Partisini ateşe atıyor. Türkiye'nin en köklü partisini avukatlık bürosu gibi kullanıyor.

Belki anlaşılıp hoş görülebilir bu operasyonları eleştirmesi. Ancak, bu kadarı da olmaz. Para hareketleri çıkıyor ortaya. Kendi partisinden itirafçılar, pehlivan tefrikası gibi anlatıyorlar olan biteni. Akla hayale sığmayacak mal hareketleri ile karşı karşıya kalıyor millet.

Özgür Bey'in umurunda değil. O övgüler düzüyor Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına. Kutsallaştırıyor, göğün yedi kat tepesine oturtuyor. Ne yargı tanıyor, ne de sağlıklı bir tavır sergiliyor.

Şunlar söylenecek laflar değil:

Henüz yargılanmadan hükmü veriyor. "İmamoğlu suçsuzdur" diyor. Bir geçerliliği varmış gibi "kefil olduğunu" söylüyor. Yetmiyor, Genel Başkanı olarak CHP'yi de kefalete ortak ediyor. Partiyi de peşinden sürüklüyor...

Hızını alamayıp, "Ekrem Başkan Çoban Yıldızımızdır" bile diyebiliyor!

Nedir Çoban Yıldızı Yön belirlemekte kullanılır. Ona bakılıp hareket edilir. Tavır ve yol belirlenir.

Demek ki CHP de Ekrem İmamoğlu'nun yolundan gidiyor...

Özgür Özel görmüyor, görmek istemiyor, ama suçlamalar çok ciddi. Üstelik Etkin Pişmanlıktan yararlanmak için dilekçe veren isimler tarafından da destekleniyor. Türkiye bir hukuk devletidir. Öyle çalakalem iş yapılmaz. Durup dururken bu kadar insan tutuklanmaz.

Savcıları suçluyor, hatta zaman zaman tehdit ediyor. İyi güzel de operasyonlar bir-iki savcının işi değil ki. Pek çok savcı bu soruşturmayı yürütüyor. Yetmez, tutuklama kararlarını onlar değil, hakimler veriyor. İşin içinde emniyet güçleri de var.

Hepsi mi suçlu bunların Hepsi mi yanlış yapıyor