Biz geliyoruz, biz...
Geçti, gitti. Bir takvim yılını daha geride bıraktık. Yeni bir yıla girdik. Hepinize güzellikler ve mutluluklarla dolu hayırlı bir sene diliyorum.
2024'te neler yaşadık şöyle bir bakalım...
Ayrıntıya girip boğulmak istemiyorum. Sadece birkaç örnekle anlatmaya çalışacağım. 1997 Yılında Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldırım Aktuna ile Yunanistan'a gitmiştik. Sınır kapısında hepimizi araçtan indirip böcek gibi ilaçlamışlardı. Selanik Başkonsolosluğu girişinde de bize taşlarla saldırıp T.C.'nin Bakanını tokatlamışlardı.
Ne oldu Aynı Yunanistan'ın yetkilileri geçtiğimiz yılın sonlarında Türkiye'nin başta savunma sanayii olmak üzere her alanda kendilerini geçtiğini itiraf etti.
Mesela 1990'larda PKK terör örgütünün Türkiye içinde kampları vardı. Kırsal alanda cirit atıyorlardı. Sınır karakollarımız da her gün baskın yiyor, sürekli şehitler veriyorduk.
Onlar temizlendi, ama geçen yıl Irak'ı da kontrol altına alık biz. Girilmez denilen yerlere girdik, alınmaz denilen yerleri zaptettik. Terör örgütünü yok olma noktasına getirdik. Gördünüz işte bir Amerika, bir Rusya, bir İsrail'e koşuyorlar. Kurtarın bizi diye yalvarıyorlar.
2024'ü terörle mücadelede çok başarılı kapattık. Bu yıl da meyvelerini toplayacağız.
Geçmişte ABD'nin dümen suyunda gidiyorduk biz. Çıktığımız ya da çıkmaya çalıştığımız an tepemize vuruluyordu.
Bir dönem, "Irak'ın toprak bütünlüğü kırmızıçizgimizdir" dedik. Ama Amerika istedi diye o çizgiyi ayaklarımızın altına alıp paspas gibi çiğnedik. Çekiç Güç'ü ülkemizde konuşlandırıp, 36. Paralel'den bir çizgi çekerek Irak'ın toprak bütünlüğünü kendi elimizle yok ettik.
Peki şimdi ne yapıyoruz..
Daha birkaç gün önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD'li meslektaşı Antony Blinken ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Suriye'deki PKK-YPG yapılanması için "Biz izin vermeyiz" ifadesini kullandı. 2024'ü böyle kapattık.
Nereden nereye... Teslimiyetten "izin vermeyiz"