En son söylenecekleri en baştan yazayım: Bana ve pek çok hukukçuya göre dosya tekemmül etmişti. Mahkeme, CHP'nin Şaibeli Kurultayı ile ilgili kararını verebilirdi. En azından tartışmaları ve belirsizliği önlemek için bir tedbir kararı alabilirdi. Ancak, ikisi de yapılmadı. Dava 24 Ekim'e ertelendi. Belirsizlik bir süre daha davam edecek...
Sadece bu değil. Tartışmalar daha da alevlenecek. Çünkü CHP 21 Eylül'de Olağanüstü Kurultaya gidiyor. Oradan çıkacak sonuç belli: Özgür Özel ve ekibi yeniden seçilecek. Zaten bunun taşları Şaibeli Kurultayda döşendi. Tersi bir sonuç mümkün değil.
Şimdi bu kararla Özgür Özel ve arkadaşlarının eline yeni bir koz geçecek. "İki defa kazandık" diyecekler:
-Ama Saray Yargısı, CHP'nin içine de el attı. Erdoğan siyaseti dizayn etmeye çalışıyor.
Hukuk bilmeyen kitleler de bu söylemin peşine takılıp gidecek...
***Bize üniversite yıllarında öğrettiler. Hukukta "keenlem yekün" diye bir kavram vardır. Hiç olmamış, hiç gerçekleşmemiş anlamına gelir. Şimdilerde buna "mutlak butlan" deniliyor.
Durumu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz:
Evli bir insan, kanuna karşı hileler gerçekleştirerek ikinci bir defa evlenir ve daha sonra durum ortaya çıkarsa, yapılan ikinci evlilik "keenlem yekün" ya da "mutlak butlan"dır. Hiç olmamış, yapılmamış sayılır. Ondan sonra bir başka evlilik daha yapılmışsa, bu da aynı şekilde değerlendirilir.
O yüzden, eğer Özgür Özel'in Genel Başkan seçildiği Şaibeli Kurultay hakkında "mutlak butlan" kararı verilirse, 21 Eylül'de yapılacak Olağanüstü Kurultay da yok hükmündedir.
Ama süreç uzadıkça kafalar karışıyor, konu istismara çok müsait bir hale geliyor. Hukuk rafa kaldırılıyor, herkes meşrebine uygun değerlendirmeler yapıyor
***Ayrıca Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 24 Ekim'deki dava öncesi, bazı müzekkereler yazılmasına karar verdi. Bunlardan biri de CHP Genel Merkezi'ne gönderilecek. Bazı bilgi ve belgeler istenecek.