Elbette eleştirilebilir. "Meclis'e gel konuş" ifadesi doğru bulunmayabilir. Hatta Abdullah Öcalan için "30 bin kişinin katili bu adam" diyerek, hissi ve sert tepkiler gösterenler de olabilir.

Ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşmanın özüne bakmak lazım!..

Öncelikle Apo'nun bir dönem terör örgütünün elebaşı olduğunun altını çizdi. Hatta yakalanıp uçakla Türkiye'ye getirilirken, korku içinde "Benim annem Türk'tür, hizmet etmeye hazırım" dediğini hatırlatarak aşağıladı. Ardından da son günlerde "Çözüm İmralı'dadır, çözümün yolu önder Abdullah Öcalan'dır" diye bağıran terör yandaşları ve Apo sevdalılarına "Hodri meydan" çekti:

"Haydi" dedi, samimiyete ve göreve davet etti. "Açıklama yap, terör örgütünü lağvet" çağrısı yaptı. Bir de "umut hakkından" bahsederek, önüne havuç koydu.

Yapabilir mi, yapar mı bunu Abdullah Öcalan Rahat bırakılsa, kendini kurtarmak için yapar. Zaten daha önce yaptı bunu. Çözüm Süreci sırasında örgütü silah bırakmaya davet etti. Ama en çok da bugün kendisini "çözümün adresi" olarak gösterenler ve O'nu kullanan Batılı efendileri rahatsız oldu. Hatırlayın, "O bir tutsak, devletin kontrolünde, baskı altında, o yüzden yaptığı açılama bizi bağlamaz" diyenler çıktı.

Gariptir, dün bunu söyleyenler, yine kendisini "çözüm adresi" olarak gösteriyorlar! Devlet Bahçeli, bunların yüzüne ayna tutup, oyunlarını bozdu aslında. Ellerine pimi çekilmiş bir bomba verdi, far görmüş tavşana çevirdi. Dikkat edin, "kem, küm" edip kıvranıyorlar. Peş peşe "Devlet Bahçeli'ye güvenilmez" açıklamaları yapıyorlar.

Şaşkınlar, ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilmez vaziyetteler. Yakında kendi aralarında bir kavgaya tutuşurlarsa, sürpriz olmaz.

Peki...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ne yaptı ve yapıyor PKK Terör Örgütü'nün siyasi uzantısı olan "DEM'le göbekten bağlı olduklarını" söyledi. Devlet Bey, Öcalan'a terör örgütünün elebaşı olarak hitap ederken, Özel, hiçbir farkı olmayan Selahattin Demirtaş'a övgüler düzdü, adeta kutsadı. Ayağına gidip görüştü. Sonradan düzeltti, ama hızını alamayıp