Servet ve gelir

Bir İsviçre bankası olan UBS, 16 yıldır "Global Wealth Report" (Küresel Servet Raporu) adlı bir rapor yayınlıyor. 2024 sonuçlarının yer aldığı 2025 raporu geçen ay yayınlandı. Rapor, dünyadaki şahsi servetler toplamının %92'sini temsil eden 56 ülkeyi kapsıyor. Dünyada GSYH (yıllık milli gelir) kabaca 110 trilyon dolardır. Şahsi servetlerin küresel toplamı ise 470 trilyon dolar. Bunun kabaca yarısına dünya nüfusunun %1'i sahip. Rapor, bir "sebep-sonuç" analizi içermiyor. Bu bakımdan bilimsel değildir. Daha ziyade bir pazar araştırmasıdır. Böyle olmakla birlikte gelir ve servet dağılımını inceleyen iktisatçılara derlemesi zor bilgiler vermektedir. Servetin ülkelere ve kişi başına dağılımını gösteren bu raporda yer alan "servet" gerçek kişilerin (ailelere göre tasnif daha anlamlı olurdu) şahsi varlıklarıdır. Kamunun (devletin) sahip olduğu servetler bu toplama dahil değildir. Bu raporda yer alan servetler, kişilerin sahip olduğu menkul ve gayrimenkul varlıklarının piyasa fiyatıyla hesaplanmış toplam ederinden, borçlarının düşülmesiyle bulunmuştur. Yani net servetlerdir. Pek tabii bu hesaplar isim isim yapılmamaktadır. Buna zaten imkan yoktur. Halka açık bilgiler kullanılmaktadır. Ulusal para birimleriyle hesaplanan servetler ülkeler arasında karşılaştırılabilsin diye ABD dolarına çevrilmiştir. Bu çevirme de cari kurdan yapılmaktadır. Bu da doğru kıyaslamaları zorlaştırmaktadır.

DEĞER REEL EKONOMİDE YARATILIR, REEL OLMAYAN EKONOMİDE DAĞITILIR

Ülkelerin iktisadi gelişmesi, biri "kişi başına milli gelir" diğeri de "kişi başına milli servet" olmak üzere iki metrikle izlenir. Bunlardan birincisi, yani kişi başına milli gelir (GSYH diye okuyun) bir "akım" (flow) dır. Kullanılan esas metrik budur. Akım hesapları, iki tarih (genelde 1 Ocak-31 Aralık) arasındaki gerçekleşmeleri kapsar. İkinci metrik olan kişi başına servet (şahsi veya milli) ise bir "stok" (stock) hesabıdır. Belli bir yılın belli bir tarihi itibariyle (genellikle 31 Aralık) kalubeladan beri biriken varlıkların (yıpranma payı düşüldükten sonraki) değerini gösterir. Şimdi geldik zurnanın zırt ettiği noktaya. Soru: Önce servet artışı, sonra gelir artışı mı; yoksa önce gelir artışı sonra servet artışı mı gelir Bu sorunun cevabı, milletler için önce gelir artışı, sonra servet artışı şeklindedir. (Petrol zengini ulusları bir an unutun.) Kişiler için ise kural tersidir. Kişiler önce servet elde eder, sonra bu servetle yüksek gelire kavuşur. Bu temel çelişki, bireylerin iktisadi davranışlarını belirlemiştir. Kişilerin servet edinmeye öncelik vermesinin sonuçlarından biri de hemen her ülkede "