Rasyonellik, laikliktir

Bundan 50 yıl kadar önce Milliyet'te yayımlanan bir yazımda yer alan laiklik tanımını tekrar tartışmaya açmak istiyorum. Yazıya şöyle başlamıştım. "Laiklik, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır" tanımı ülkemizde genel kabul görmemiştir. Çünkü, özellikle islam, kendi iş alanını böyle tanımlamıyor. Dolayısıyla ulema da bu ayrımı kabul etmiyor. Din adamlarının bu tanımı reddetmelerinin pratik bir sebebi de bu tanımı kabul ettikleri takdirde "yetki ve etki" alanlarının kısıtlanacak olmasıdır. Laikliğin "genel kabul gören" bir tanımının yapılmasına, laik olmakla birlikte dinsel kimliğini korumak isteyenlerin çok ihtiyacı vardır. Üstelik böyle bir tanım Müslüman bir ülkede demokrasinin benimsenmesine de hizmet eder. Benim tanımım "Laiklik, herhangi bir dünyevi konuda, dinin ve bilimin dedikleri çelişiyorsa, bunlardan bilimin dediğini tercih edip, ona göre hareket etmektir" şeklindeydi. Kuran'da betonarme hesabının nasıl yapılacağına dair bir hüküm yoktu. Dolayısıyla bu konuda din ile bilim çatışmıyordu. Ama konu faiz olunca bilimle dinin hükümler çelişiyordu. Benim tanımıma göre laiklik, konu faiz ise dinin hükmünü dikkate almamaktı.KAZIM TAŞKENTMealen aktardığım bu yazım bir pazar günü yayınlanmıştı. O tarihlerde Arçelik'te Umum Müdür Muavini idim. Pazartesi günü fabrikadaki odamda otururken telefon çaldı. Arayan Kazım Taşkent'ti. Laiklik tanımımı tartışmak için ziyaretime gelmek istiyordu. Müthiş heyecanlandım ve büyük onur duydum. Kazım Taşkent (1895-1991) yaşayan bir efsaneydi. I. Dünya Savaşı'ndaki hizmetinden dolayı 1920'de Almanya'ya öğrenime gönderilmiş ve 1925'de kimya yüksek mühendisi olarak yurda dönüp şeker sanayiini kurmuştu. 1944'te bambaşka bir alana yönelip Yapı ve Kredi Bankası'nı yoktan var etmişti. Meğer Kazım Taşkent, islam ve laiklik konusunu uzun yıllardır irdelermiş. Bu maksatla milli şairimiz ve islam alimi Mehmet Akif Ersoy'un Kuran çevirisini yurda getirsinler diye Kahire'ye heyet bile yollamış. Bana da Çağatayca yazılmış olağanüstü güzellikte bir Kuran hediye etti. Din, bilim ve laikliğin batıda ortaya çıkışı üzerine uzunca bir konuşma yaptık. Atatürk'ün bu yoldaki çabalarını onun ağzından dinlemek benim için bir imtiyazdı.BİLİMDE DE NAS YOKTURHer dini hükmün bir hikmeti vardır. Her hikmet bir gayeye yöneliktir. Hikmeti bilimsel olarak açıklanmayan dini hükümler anlaşılmamış demektir. Geçersizdir. Faiz hem Yahudilikte hem de Hıristiyanlıkta asırlarca yasaktı.