Pahalılık

Pahalılık, gelirlerini enflasyon kadar artırmayanlar için geçerlidir. Bu kümeye, esas itibarıyla ücretliler yani yarattığı katma değerin fiyatını kendisi belirleyemeyenler girer. Fiilen çalışanlar ile emeklilerin satın alma gücünün, maaşlarının "sonradan ayarlanması" yüzünden de gerilediği doğrudur. Ancak pahalılığın sebepleri daha da karmaşıktır. Bunlar arasında;

1.İktidarın itibardan tasarruf etmemesinin,

2.Gösteriş yatırımlarının acısının sonradan
çıkmasının,

3.Görünür veya görünmez askeri ve sivil kamu harcamalarının artması yüzünden hane halkının toplam "harcanabilir gelirinin" düşmesinin,

4.Hatay ve havalisinde meydana gelen dehşet verici depremin yarattığı hasar ve zararların telafisi için yapılan büyük harcamaların,

5.Dış ticaret hadlerinin (ithal mal fiyatlarının ihraç edilen mal fiyatlarından çok artması) bilhassa Ukrayna Savaşı sonrası aleyhimize değişmesinin,

6.Dış borçların artması ve ödenen faizin yükselmesi yüzünden yurt içinden yurt dışına daha fazla gelir transfer edilmesinin,

7.Enflasyon ölçümündeki tutarsızlıklar yüzünden GSYİH artışının olduğundan büyük görünmesinin,

8.TL'ye ve sisteme güven azaldığı için varlıklı kesimin hatta orta gelirlilerin tasarruflarını "milli gelire katkısı sıfır olan" ithal altına veya kripto paralar dahil yabancı menkul varlıklara kaydırmasının etkileri olduğu kanaatindeyim.

SANAL SERVET ARTIŞI DA GELİR DAĞILIMINI BOZAR

Yaratılan milli gelirden tüketilmeyen kısmının katma değer yaratacak fiziki varlıklara dönüşmesine "yatırım" (sabit sermaye oluşumucapital formation) denir. Geniş kitleleri etkileyen pahalılığın nedenleri arasında tasarrufların sabit sermaye oluşumuna değil, borsaya, arsaya, altına ve özellikle son zamanların icadı kripto varlıklara tahsis edilmesinin de etkisi olduğunu düşünüyorum. İşletme ekonomisinde, bir yatırımın "kapital değeri" onun yıllık getirisinin belli bir katı (maksimum 20) olarak hesaplanırdı. Bu hesap çoktan tedavülden kalktı. Kripto menkul değerlerin, hisse senedi veya tahvilde olduğu gibi karşılığında herhangi bir fizik varlık yoktur. Dolayısıyla bunların yarattığı katma değer "sıfır"dır. Yani GSYİH'yi (milli gelir) artırmaz. Ama Ponzi mantığıyla çalışan bir piyasa içinde kendi fiyatları artabilir. Bu sayede fiyatı artan sanal varlıklara sahip olanlar, milli gelir havuzuna bir katre bile su katmadan bu havuzdan tonlarca su çekebilir. Onların çektiği her birim su, milli gelir havuzuna katkı yapan emekçi ve fizik yatırımcı girişimcilerin milli gelirden alacağı payı düşürür. Bu da pahalılık olarak ete kemiğe bürünür.