Daron Acemoğlu

Bu yılın Nobel ekonomi ödülüne, birlikte çalıştığı diğer iki iktisatçıyla birlikte Daron Acemoğlu layık görüldü. Ermeni kökenli bir Türk olan Daron Hoca'nın soyadı "Acemoğlu" olduğuna göre ahfadı İran'da yaşamıştır. Erken kaybettiği babası Dr. Kevork Acemoğlu sol eğilimli parlak bir ticaret hukuku doçentiydi. Daron Acemoğlu, babasını örnek almıştır. Annesi İrma Acemoğlu, ise okul müdürlüğü yapmış aydın bir hanımdı. Prof. Acemoğlu doktoraya kadar tüm yüksek tahsilini İngiltere'de yapmıştır. Yani kendisi biraz İngiliz'dir. Uzun yıllardır Amerika'dadır. Resmen Amerikalıdır. Zaten müthiş bir bilim dergahı olan MIT'de akademisyen olmasaydı belki de Nobel ödülü kazanamazdı. Eş olarak, kendisi kadar belki de daha zeki bir kızı, fizikçi Asuman Özdağlar'ı seçmiş, ondan iki evlat sahibi olmuştur. Acemoğlu'nun Nobel ödülü alması Türkler, Amerikalılar ve Ermeniler için övünç kaynağıdır.

ADAM SMITH'İN İZİNDE

Zihinlere hakketmek istediğim için tekrar ediyorum: Bilim, evreni idraktir. İdraki oluşturan da bilgidir. Onun da kaynağı doğa ve yaşamdır. Ham bilgiler (data) gözlem ve deneyle elde edilir. Fizik bilimciler doğanın, sosyal bilimciler yaşamın keskin gözlemcileridir. Gözlemle biriktirdikleri "ham bilgileri" beyinlerinde işleyerek "bilimsel bilgi" (scientific knowledge) haline getirirler. Görünen sonuçların, görünmeyen sebeplerini bulup; bunları sözel ve sayısal dille yazıya dökerler. Yazmadan bilim adamı olunmaz. Bilimin pragmatik amacı doğanın esiri olmamak aksine onun güçlerinin yararlanacak teknolojiyi geliştirmektir. Bunun yöntemi ne yapılırsa hangi sonuç ortaya çıkar diye düşünmektir. Yerçekimi yasası, Newton'un kafasına elma düşmeden önce de yürürlükteydi. Suyun kaldırma gücü, Arşimet'in bakır hamam tası, kurnada yüzmeden evvel de vardı. İktisat da insanlar toplu yaşamaya başladıktan (hatta daha öncesinden) beri vardır. İbni Haldun 1377'de Mukaddeme'yi yazmadan, iktisat biliminin kurucusu, ahlak felsefesi profesörü Adam Smith, 1776'da Milletlerin Zenginliği kitabını yayınlamadan önce de bazı milletler başarılı, bazıları başarısızdı. Yani ülkeler arasında refah farkları vardı. Smith, bu fenomeni gözlemlemiş ve farkın sebeplerini bulmaya çalışmıştır. 200 yıl sonra Daron Acemoğlu da aynı şeyi ele almıştır. James Robinson ile yazdıkları "Milletler niçin başaramaz Gücün, varsıllığın ve yoksulluğun kaynakları" adlı kitap
buna dairdir.

BAŞARISIZ MİLLETLER VE DİNLERİ

Bir meseleyi görmek ve hatta sebebini bilmek, çözümünü bilmek değildir. İnsanlar, bir sorunu ve onun sebebini anlatan kişiyi, o sorunun çözümünü de biliyor zanneder. Hele hele bu bulgular edebi bir dille anlatılmış ve matematik formüller, renkli grafik ve tablolarla desteklenmişse, sıradan dünyalılar için yazılanları doğru kabul etmekten başka çare yoktur. Başarısız milletlerin hali pür melali ortadadır. Bunu saptamak fazla bir feraset gerektirmez. Marifet