Cari açık ve demokrasi

Kırk küsur yıllık arkadaşım ve program ortağım iktisat profesörü Asaf Savaş, kendisine gelen, görünüşte "ironik" (tersten anlatım) bir mektubu bana da iletti. İzleyicimiz aynen şöyle yazıyordu: "Cari açığın Türkiye'de demokrasinin yegâne teminatı olduğunu nasıl görmez ve buna karşı pozisyon alırsınız Bugün Tayyip Erdoğan seçim kaybedecekse bunun yegâne sebebi dolar kuru değil midir Eğer Türkiye cari açık veren bir ekonomi olmasaydı ve Erdoğan nas saçmalıklarıyla kendi topuğuna sıkmasaydı, Türkiye'de iktidarın ilelebet değişmeyeceğini göremiyor musunuz Cari açığın olmadığı bir Türkiye'nin şu meşhur bağımsızlık nidalarıyla nasıl içe kapanacağını, dış politikasının medeni ülkelerden ayrışacağını, ekonomik bağımsızlık, millilik, antiemperyalizm vb safsataların gerisinde yatanın büyük ölçüde İslamiyet olduğunu, bağımsız bir Türkiye'nin kolaylıkla Pakistan-Türkmenistan karışımı bir yere geleceğini gerçekten göremiyor musunuz Menderes hükümetlerinden bu yana dış borç ile suni refah yaratma politikalarının, Türk halkının materyalistleşmesinde, dünyevileşmesinde ve bu suretle İslamiyet'in tesirinden kurtulmasındaki rolünü gerçekten kavrayamıyor musunuz Erdoğan'ın liberal ekonominin kendisine engel olduğunu fark etmeyip yıllarca liberal politikalar izlemiş ve bu şekilde kendisini prangalarmış olmasının en büyük şansımız olduğunu görmüyor musunuz da kamucu, cari fazla odaklı politikaları savunuyorsunuz" İlginç bir bakış açısı değil miTAM BAĞIMSIZLIK (HAKİMİYET-İ MİLLİYE, İSTİKLAL-İ TAMME) Kuşku yok ki, bu mektubu yazanla aynı fikirde değilim. Öncelikle Atatürk'ün kurduğu ve benim de yürekten benimsediğim "The Cumhuriyet"in üç taşıyıcı kolonu vardır. Bunlardan biri de "tam bağımsızlıktır". Diğer ikisi "laiklik" (Hayatta en hakiki mürşit ilimdir) ile "ulus devlet" (Ne mutlu Türküm diyene) olmaktır. Lozan Antlaşması'nı bizim önerdiğimiz şartlarla imzalamaya mecbur kalan İngiliz Lord Curson'un İsmet İnönü'ye "Lozan muahedesinden memnun ayrılmıyoruz, hiçbir dediğimizi yaptıramadık. Harap bir memleket devralıyorsunuz. Bunu imar etmeyecek misiniz Neyle, nasıl yapacaksınız Para bir bunda (Amerikan delegesini işaret etti) bir de bende var. Geleceksiniz, para isteyeceksiniz, diz çökeceksiniz, reddettiklerinizin hepsini cebimden çıkarıp size göstereceğim" demesini gençlik yıllarımda tarih kitaplarında okuyunca çok içerlemiş ve bunu zihnimize nakşetmiştim. Ekonomisinin çarklarını cari açık vermeden (dış borç biriktirmeden) döndüremeyen bir devletin tam bağımsız olamayacağına