G.Saray ve Bahadır

Kasırga... G.Saray'ın konuk ekip MKE Ankaragücü karşında ilk düdükten itibaren sergilediği futbolun tanımı bu. Oyunu tek kale oynuyor, peş peşe şutlarla rakibi yıpratıyor. Normal şartlarda Ankaragücü erkenden havlu atsa kimse eleştiremez. Ama bu kasırga karşısında dimdik duran ve müthiş performansıyla takımını ayakta tutan birisi var: Kaleci Bahadır. O kadar ki, Ankaragücü kalesi adeta Roma ordusuna kafa tutan Galya Köyü'ne, Bahadır da Asteriks'e dönüşüyor. Tam da bu senaryoyu tamamlayacak şekilde; G.Saray yüzde 70'lik topla oynama oranı, yüksek isabetli pas oranı ve Muslera hariç (sonradan girenler de dahil) hemen her futbolcunun kaleye şutu olmasına rağmen Ankaragücü 48'de Cephas'la golü bulan taraf oluyor. Burada bir parantez açıp, her ne kadar kaleci öne çıksa da Ankaragücü'nün disiplinli bir kontratak taktiği ile oynadığını, ceza sahasında savunmayı kusursuzca yapıp ileriye G.Saray'ı gafil avlayacak kadar hızlı çıkmayı başardıklarını da ekleyelim. Futbol adaleti, G.Saray'ın sahadan böyle ayrılmasına razı olmuyor.