Elden gelen

İspanya'da alınan golsüz beraberlik, Galatasaray'a uzun zamandır kurmadığı bir hayali kurdurmuştu: Avrupa. İşte o hayal ile müthiş bir 40 dakika çıkartıyor Galatasaray. Torrent'in, futbolcularına iyice benimsetmeye çalıştığı 4-2-3-1'lik taktik dizilişle futbolcular kendilerinden bekleneni fazlasıyla yapıyor. Risk almıyor, var güçleriyle koşuyor hem defansa hem de ofansa yetişiyorlar. Bu güzel oyun 28. dakikada kazanılan korner sonrası Marcao'dan gelen kafa golüyle taçlanıyor da üstelik. Ne yazık ki Galatasaray'ın gücü ancak 40 dakika yetiyor. Normalde idareli kullandığı tüm kuvvetini birden bire harcayınca kondisyonu yetmiyor. Kondisyon bitince konsantrasyon dağılıyor. İşte 37. dakikada, Pedri'nin 'Bizi fazla hafife aldınız' diyen golü de o zaman geliyor: Marcao ve Berkan'ı çalımlayıp Pena'yı da dize getiriyor. Barcelona, ikinci devreye, ilk yarıda yükseltmeye başladığı vitesle başlıyor. Galatasaray, kendi sahasına mahkûm olmaya başlarken 49. dakikada Aubameyang, Pena'nın iki kere çıkardığı topu ağlara yollamayı başarıyor.