Ebru Kılıçoğlu

Cumhuriyet

Liyakat ve biz

Derbi öncesi, hem moralini hem de lig sıralamasındaki pozisyonunu yüksekte tutmak istiyor Galatasaray. Karagümrük karşısındaki motivasyonu bu. Kart cezalısı Muslera'nın yokluğu ve ezeli rakibinin puan kaybetmemiş olması bu motivasyondaki zayıf halkalar. Tabii bir de Karagümrük'ün yenisi ama ligimizin tecrübelisi teknik direktör Şota faktörü var bu

Tazyik

Savunmadaki eksiklere rağmen 15. haftanın açılış maçında kağıt üzerindeki favori Galatasaray. Maç başlar başlamaz da sahadaki favori haline dönüşüyor. Galatasaray'ın sahada yaptığı ne tempo ne de pres. Tam manasıyla 'tazyik'. Bunda sol beke monte edilen Barış Alper'in etkisi büyük. Zira zaten geriden başlayan oyun, iki bekin atletik katkılarıyla mü

Kahraman

Manchester United maçı sonrası, bazı isimleri kadroya bazı isimleri de sahaya almayarak dinlendirmeye karar vermiş Okan Buruk. Bu da ciddi bir güncelleme anlamına geliyor Galatasaray adına. Rotasyon şüphesiz doğru karar. Ancak bu yenilikler yaratıcılıkta bir tıkanıklık yaratıyor. Tabii tek neden bu değil. Pendikspor son lig maçındaki farklı yenilgi

Dönmek

Futbol basit bir oyundur. Galatasaray, oyuna hızlı başlamasına ve rakip kaleyi gözüne kestirmesine rağmen 11 ve 18'de biri Garnacho diğeri de Fernandes imzalı iki 'çok basit' gole engel olamayınca tanım doğrulanıyor bir manada. Ama dakikalar ilerledikçe, sarı-kırmızılılar rakibine mesajı net veriyor: "O kadar da basit değil!" Sahada ne aksıyor Gala

'Tam' takım

Bir takımın sezon boyunca iniş-çıkışları olması normaldir. Ancak iki hafta önce Hatayspor karşısında, teknik ekipten sahadaki futbolculara kadar her biri ayrı ayrı "Pardon siz kimdiniz acaba" dedirten kimliksiz futbolun, milli takım arasını fırsat bilerek yaptığı 'güncelleme', gerçekten roket hızında bir çıkış getiriyor. Galatasaray'daki fark her ş

Çıta

Bayern Münih maçında, istediği puanları alamamış olsa da futbol kalitesi olarak oldukça yükseğe taşımıştı çıtayı Galatasaray. Oradaki yorgunluğu Rize'de çıkıyor. Her ne kadar kadroda eksik, taktik dizilişte farklılık olmasa da Galatasaray bu maçta topa sahip oluyor ama pozisyon üretemiyor Bu tutuk oyun, Okan Hoca'nın bu sefer 60. dakikaya bırakmayı

İki Galatasaray

Sahada iki Galatasaray var. İlki; 31 Ağustos'ta çekilen kurada Galatasaray A grubuna düştüğünde, Türkiye'deki en iyimser taraftarın bile aklından geçmeyecek güzellikte bir futbol sergiliyor. Basıyor, koşuyor, rakibini zorluyor. Hatta öyle net pozisyonlar kaçıyor ki hayıflanmamak mümkün değil. Bu güzel oyuna rağmen, Bayern Münih'in 8. dakikada girdi

'Aşk'tan taraftara

Hızlı başlıyor iki takım oyuna. 20 futbolcu, iki kale arasında bir o yana bir bu yana koşuyor. Tehlikeli, pozisyonlar üreten bir baskı değil bu. Daha çok ambale eden, rakibi hataya zorlayan bir yoğunluk. Ve adeta bir sarkaç gibi kusursuz dengesi var. Bu tempoda, G.Saray Icardi avantajıyla dengeyi bozuyor. 26. dakikada, Icardi ancak 'Kendin pişir ke

Yorgun ama kararlı

Galatasaray yorgun ve kararlı, Antalyaspor istekli ve ısrarcı. Antalya-G.Saray maçının en kısa anlatımı bu olurdu. Daha çok ince ama sert faullerle iki rakibin birbirinin oyununu bozduğu, pozisyon açısından zengin olmayan bir karşılaşma. Nuri Şahin'in Antalyaspor'u, 4-2-3-1'lik dizilişte, top G.Saray'a geçer geçmez hemen baskıya başlıyor, Cim-Bom a

G.Saray ve Bahadır

Kasırga... G.Saray'ın konuk ekip MKE Ankaragücü karşında ilk düdükten itibaren sergilediği futbolun tanımı bu. Oyunu tek kale oynuyor, peş peşe şutlarla rakibi yıpratıyor. Normal şartlarda Ankaragücü erkenden havlu atsa kimse eleştiremez. Ama bu kasırga karşısında dimdik duran ve müthiş performansıyla takımını ayakta tutan birisi var: Kaleci Bahadı