Kurbanındinenkarşılığı Allah'a yaklaşmaktır

İsmail Özcan - Üç yıl süren korona salgını sırasında dini ve milli bayramlar, düğünlerdernekler, ulusal ve uluslararası sportif karşılaşmalar, kongreler, konferanslar ya iptal edilmişti ya da büyük kısıtlamalara tabi tutularak eksik ve kusurlu olarak yapılabilmişti. Ancak içinde bulunduğumuz 2023 yılında bütün etkinlikler ve ulusal bayramlar gibi Ramazan ve Kurban Bayramları da geleneklere uygun olarak normal koşullarda yapılabiliyor ve kutlanabiliyor. Ne var ki ülkemizin beş ay önce yaşadığı büyük deprem felaketi, başka Müslüman ülkelerden farklı olarak bizim bayram sevincimizi doğal olarak buruklaştırıyor. Sonraki zamanlarda dini, milli tüm bayramlarımızı hiçbir olumsuzluk gölgelemeden, bir kısıtlama zorunluluğu duymadan kutlayabilmek en samimi dileğimizdir.Müslüman Kurban Bayramı'nın en önemli yükümlülüğü, dinin koyduğu ölçülerde zengin olan Müslümanların kurban kesmesidir. Kurban'ın kelime anlamı yaklaşmaktır. Dindeki anlamı da Allah'a yaklaşmak, O'na bağlılığını göstermek için koyun, keçi, inek, dana, deve gibi evcil bir hayvan kesmektir. Kurban yükümlülüğü, hayvanı kesip kanını akıtmakla yerine getirilmiş olur. Yani bir insan kestiği kurbanın etinden kimseye bir gram vermese bile kurban kesme yükümlülüğünü ifa etmiş olur. Ama kurbanın sevabına tam olarak erişebilmek için onun etinden öncelikle muhtaçlara, sonra konu komşuya dağıtmak gerekir. Bu konudaki doğru tarz şudur: Kurbanın etini üçe ayırıp birini yoksullara, birini komşulara, birini de kendine ayırmaktır. Asrısaadetten (Peygamberimizin yaşadığı zaman) itibaren yüzyıllarca geçerli olan uygulama budur.Epeyi gerilere giden son yıllarda dinin emri olan bu uygulamadan sapmalar görülmektedir. Bu da haklı eleştirilere ve şikâyetlere konu olmaktadır. Kurban kesen birçok kimse kurban etini paylaşma görevini göz ardı ediyor; "kanı dışarı, eti içeri" bencilliği ile davranıyor. Kurban etini ya dondurup ya da ondan kavurma yapıp dinin meşru saymadığı şekilde gelecekteki et ihtiyacını karşılıyor. Bu tutum da toplumda kurban bayramının "kavurma Bayramı'na dönüştürülmesi olarak görülüp kınanıyor. Geçekten böyle bir tutum, Müslümanlıkta "takva" ya da "ihlas" denen Allah'a samimi bağlılıkla, ibadetlerini sırf Allah rızası için yapmakla bağdaşmıyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6968937;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6968937;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesikurbanin-dinen-karsiligi-allaha-yaklasmaktir-6968937' });Şunu çok rahat söyleyebiliriz: Toplumsal dayanışmayı en fazla önemseyen bayramlar Müslüman bayramlarıdır. Yetimin, yoksulun, kimsesizin, ihtiyaç içinde olanın aranıp sorulmadığı, kaderlerine terk edildiği bayramlar Müslüman bayramları olamaz!Son zamanlarda sosyal medya platformlarında çok güzel, çok ibretli bir paylaşım dolaşıyor. İşte eksikli, fazlalı versiyonları da olan o paylaşım: "Kurbanda ne keseyim üstadım diye sordum. Şöyle cevap verdi: Haram yemeyi kes, yalan söylemeyi kes, kul hakkı yemeyi kes, gıybeti kes, dedikoduyu kes, adam kayırmayı kes, kıskançlığı kes Bunları kesmezsen ne kesersen kes beyhudedir!" Gerçekten haramlardan, kötülüklerden uzak durmadıkça hangi ibadeti yaparsak yapalım, hangi fedakârlıkta bulunursak bulunalım maksada eremeyiz. Çünkü her türlü ibadetin özü, ruhu ve amacı bizi haramdan, kötülükten uzak tutmaktır.Kutlanmaya başlanmasının üzerinden yaklaşık 1450 yıl geçen bir bayramın alışkanlıklarında, uygulanmasında, yaşanmasında kaçınılmaz değişiklikler de olabiliyor. Bugün kurban kesen çok az insan kurbanını pazardan kendi seçebiliyor, kendi kesebiliyor. Bu işler hep bildiktanıdık