Kerkük'ün kaderi değişir mi

BİLGAY DUMAN- Geçtiğimiz haftalarda hem Irak hem de Türkmenler açısından önemli bir adım atıldı. Neredeyse iki yılı aşkın süreda tamamlanan ancak Irak'taki siyasi ortam ve güvenlik problemleri nedeniyle hizmete giremeyen Kerkük Uluslararası Havalimanı'nın açılışı 20 Ekim'de tarihinde yapıldı.27 Ekim'de de Türk Hava Yolları (THY), İstanbul-Kerkük arasında bir "charter" uçuşu gerçekleştirdi. İki taraf arasında henüz planlı uçuşlar başlamamış olsa da, THY'nin bu seferi, Kerkük'e yapılan ilk uluslararası uçuş olması nedeniyle Türkiye'nin Türkmenler ve özelde de Kerkük'e hassasiyetinin göstergesiydi. THY'nin Kerkük'e ilk uluslararası uçuşu düzenlemesinin, Türkmenler açısından büyük bir destek ve moral olduğunu da söylemek gerek. Ayrıca Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Ali Rıza Güney ve büyükelçilik mensuplarının, THY uçağını Kerkük'te karşılaması da önemli bir mesaj niteliğindeydi.Tabii, Kerkük Havalimanı'nın açılışı, bir miktar hükümet çalışmalarının gölgesinde kaldı. Zira Irak'ta yaklaşık bir yıldır hükümet kurulamıyordu. 13 Ekim'de cumhurbaşkanının seçilmesi ve hükümet krizinin aşılmasına yönelik ilk adımın atılmasıyla, tüm gözler hükümet kurma sürecine çevrilmişti. Buna karşın açılış, Kerkük ve Türkmenlerin yanı sıra Irak'taki siyasi, sosyal ve ekonomik dengeler açısından da kritik. Zira "Irak'ın minyatürü" olarak adlandırılan Kerkük, ülkenin en tartışmalı vilayeti olarak biliniyor.Baskı politikalarıKerkük üzerinde, siyasi baskının yanı sıra Irak'ın kazancının yaklaşık yüzde 95'ini oluşturan petrol gelirleri nedeniyle ekonomik ve sosyal bir baskı da söz konusu. Bu durum, Kerkük'te yaşayan Türkmenler, Kürtler ve Araplar arasında zaman zaman gerginliğe neden olurken, Bağdat ile Erbil arasında da bir çekişme noktası konumunda.2003'ten sonra Irak'ın kuzeyinde "görece özerk" resmi bir yönetimsel statü (Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi-IKBY) kazanan Iraklı Kürt gruplar, ABD ile ittifak içerisinde başta Kerkük olmak üzere kuzeyde Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Musul, Selahaddin ve Diyala'nın bazı bölgelerinde de facto kontrol sağlamıştı. Bu bölgeler idari olarak Bağdat merkezi yönetimine bağlı olmasına rağmen, IKBY'nin etkin olduğu alanlar olarak ortaya çıkmış, Bağdat ile Erbil arasında "ihtilaflı bölgeler" haline gelmişti. Hatta bu durumun çözülmesi için Irak Anayasası'nda "140. Madde" olarak anılan bir kanun bulunsa da, söz konusu soruna çözüm getirilememişti.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6853763;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6853763;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesikerkukun-kaderi-degisir-mi-6853763' });Kerkük ve ihtilaflı bölgelerdeki bu durum, IKBY'nin 2017'de gerçekleştirdiği "bağımsızlık referandumu"na kadar sürmüştü. Irak merkezi hükümeti, idari açıdan kendisine bağlı coğrafyalarda IKBY'nin de facto kontrolünü sonlandırmak için askeri bir operasyon yapmış ve 2 gün içerisinde bi bölgelerin kontrolünü ele geçirmişti.Bölgeye yönelik hesaplarAncak operasyonun üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen, Kürt partilerin Kerkük ısrarı hiç bitmedi. Hatta Kerkük'ün gelişiminin engellenmesi amacıyla havalimanının açılması bile engellenmeye çalışıldı. Nitekim Kerkük Havalimanı'nın açılmasının hemen ardından, Irak Parlamentosu Başkan Yardımcısı