İstanbul, Roma'dır, hiçbir zaman Grek-Yunan olmamıştır

BÜLENT AKARCALI - Tarih bilimcisi değilim ama tarihin temel bilgilerine hep erişmeye çalıştım. Tarihini bilmeyen kimliğini kazanamaz, doğru dürüst ne siyasetçi, iş insanı, devlet memuru, akademisyen subay vs. olamaz. Tarihimizi Türkçe, İngilizce, Fransızca kaynaklardan öğrenmeye çalıştım. Ancak abartmasız neredeyse 20 asır boyunca dünyanın en geniş coğrafyasında, Hindistan dahil Çin'den Orta Avrupa'ya, Kırım'dan Afrika içlerine ve Orta Doğu'nun tümünde hüküm sürmüş bir ulusun tarihini öğrenmeye normal bir insan ömrünün yetmeyeceği de ayrı bir gerçektir.Öğrenebildiklerim ışığında şunları belirtmek istiyorum:Tarihte Bizans adlı bir devlet yoktur ve olmamıştır. 1453'te Osmanlı ordusuna karşı savaşan son imparator on birinci Konstantin bir Roma İmparatoru olarak ölmüştür. İstanbul'u fetheden Sultan Mehmet tüm Avrupa ülkelerinde Roma'nın yeni imparatoru olarak kabul edildi. Bu unvanı taşıyan paralar, madalyalar, sikkeler İtalyan ve Vatikan müzelerinde bulunmaktadır.Bizans yakıştırması önce, 1648'de Alman sanat tarihçisi Hieronymus Wolf' un "Corpus Historiae Byzantin Bizans tarihi adlı eserinin ve 1680'de Fransa'da Du Cange imzalı Historia Byzantina adlı kitabın çıkmasıyla, Bizans ismi batı dillerine yerleşmeye başlar. Doğu Roma İmparatorluğu halkı hiçbir zaman ve hiçbir tarihte kendilerini Bizans ismiyle tanımlamamışlar ve kendilerine Romalı demişlerdir.Bizans kelimesi yoktuOsmanlı tarihçilerinde de Bizans tanımına rastlanmaz. Selçuklu devletinden itibaren Anadolu Roma olarak tanımlanır:Diyar-ı Rum, Mevlâna Celalettin Rumi, Bacıyânı Rum, yani Roma diyarı, Romalı Celalettin, Romalı kadınlar (teşkilatı) adları görürüz.Rum olan grek değil Romalıdır- Anadoluludur. Bu günkü Yunan'ın bu Rumi uygarlık üzerinde hiçbir hakkı, temsil kabiliyeti yoktur.İstanbul Ortodoks Patriği Rum'dur yani Romalıdır Grek-Yunan değildir. Tüm resmî belgeleri İstanbul Ortodoks Roma Patriği diye imzalar.Sultan Mehmet, İstanbul'un bir Grek değil Roma Başkenti olduğunun bilinciyle Patrikhaneyi devam ettirmiş ve hatta Bursa'da bulunan Ermeni Patrikhanesini İstanbul'a getirerek unvanına kattığı Roma İmparatoru sıfatı yanında, himayesi altına aldığı Ortodoks ve Ermeni Patrikleriyle, Papa'ya Hristiyan dünyasına da hükmeden doğunun ve batının tek İmparatoru olduğu mesajını vermişti.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6834517;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6834517;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesiistanbul-romadir-hicbir-zaman-grek-yunan-olmamistir-6834517' });Roma adı Avrupa'da çok itibarlı ve etkili bir unvandı. Hatta Papa'nın, İstanbul'un kuşatılmasına yardım etmeyişi, bu itibarlı ismin yani Doğu Roma'nın yok olup kendisinin Hristiyan dünyasının tek hâkimi olarak kalmak istemesi şeklinde de yorumlanır.1453'ten