İran'daki protestoların gidişatını jeopolitik belirleyecek

Dr. Orhan Karaoğlu (Uluslararası İlişkiler Uzmanı) - Tarihçiler sık sık bir ülke veya bölge üzerinde büyük bir etkiye sahip tarihî olayları, "tarihsel dönüm noktaları" olarak belirtmektedir. Bu olaylar, "bir bölgenin tarihî gidişatını" yeniden ve genellikle de tamamen beklenmedik bir şekilde tekrardan belirleyen olaylardır. Orta Doğu tarihinin dönüm noktalarından birisi de 1979 İran devrimiydi. Bu olay, Batılı bir müttefiki Batı ve Amerikan karşıtı bir hükûmetle değiştirmekle kalmamışdaha önemli bir şekilde petrol zengini bir devletin gücünü Şii siyasi düşüncesi ile birleştirmişti.İran'da 16 Eylül'de hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mehsa Emini'nin ölümünün ardından geçen üç aylık sürede toplumsal protestolara ev sahipliği yapıyor. Kadın, yaşam, özgürlük!" sloganları İran sokaklarında 3 aydır yankılanıyor. Ancak İran'daki ayaklanma, "İslami giyim tarzı" ve rejime yönelik sadece kadınların öncülük ettiği bir eleştiriden çok daha fazlasını ifade ediyor. Tarihçilerin "tarihsel dönüm noktaları" olarak nitelendirdiği siyasi gelişmeler bir kez daha İran coğrafyasında gerçekleşecek mi soruları uluslararası kamuoyunu meşgul ediyor.1979 devrimiyle beraber İran dünya gündeminin merkezine oturmuştu. Devrim tüm dünyada bir şok etkisi yaratmış, takip eden dönemlerde Batı dünyası ve entelijansiyası bir din adamının milyonlarca insanı peşinden sürükleyerek devrime giden başarısını ve bunun kökenlerini anlama çabasına yönelmişti. Çünkü bu devrim Orta Doğu ve Dünya tarihi açısından eşine az rastlanır bir olaydı. Dünyada pek görülmemişbir durum olarak tarihe geçen bu devrimle birlikte "İslam İnkılabı" olarak adlandırılan dini bir lider önderliğinde toplumsal bir hareket gerçekleşti. Mevcut otoriteye son verilip 2500 yıllık monarşi yıkılarak yerine "sui generis-nevi smünhasır" bir sistem oluşturuldu. Modern dönemde bir ilk olarak tarihe geçen bu devrimin en önemli özelliklerinden birisi, dinin-mezhebin bu devrimin gerçekleşmesindeki rolüydü. İran, 1979 devrimiyle monarşiden teokratik bir rejime geçiş yaptı.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6874438;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6874438;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesiirandaki-protestolarin-gidisatini-jeopolitik-belirleyecek-6874438' });1979 Devrimi sadece İran için değil, Orta Doğu ve Dünya siyaseti için de çok önemli yansımaları olmuştu. Soğuk Savaşortamında ABD ile İran müttefikti ve ABD Başkanı Nixon'un (19691974) "Çift Sütun Politikası" ile Washington yönetimi, İran ve Suudi Arabistan aracılığıyla Basra Körfezi'nin güvenliğini kontrol etmekteydi. Bu sayede petrol üretimini ve trafiğini düzenlemekte, İsrail'in güvenliğini sağlamakta, Nasırcı Arap milliyetçisi akımların Orta Doğu'ya yayılmasını ve SSCB'nin bölgeye sızmasını engellemekteydi. Yani İran devleti yalnızca bölgesel olarak değil küresel siyasette de önemli bir aktör olarak bulunmaktaydı. Bununla birlikte 1970'li yıllar küresel ve bölgesel alanda önemli jeopolitik gelişmelerin olduğu bir dönem olarak kayıtlara geçti. 1973 Petrol Krizi ile birlikte yaşanan iktisadi sıkıntılar, yine 1973'te Şili'deki darbe SSCB'nin 1979'da Afganistan'ı işgali, Pakistan'daki darbe, Margaret Thatcher'ın İngiltere Başbakanı olması, İsrail ile Mısır'ın yine 1979 yılında Camp David anlaşmalarını imzalaması gibi bir dizi jeopolitik kırılmalar yaşandı. Bu gelişmeler İran'da 1979 devrimine giden süreçte doğrudan veya dolaylı olarak İran'da devrimin gerçekleşmesine olanak sağlayan