Irak hükümetinden Mahmur hamlesi

Bilgay Duman bilgay.dumangmail.com- 7 Ocak 2022'de bu satırlarda kaleme aldığım "Mahmur'da Neler Oluyor" başlıklı yazıda Mahmur Kampındaki gelişmelere dikkat çekmiş, "Mülteci kampı statüsünün sağladığı avantajın yanı sıra Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNCHR) de tanımasıyla uluslararası bir anlam kazanan Mahmur'da PKK çok daha rahat davranıyor. Bu noktada oldu-bitti üzerinden PKK'nın 'öz yönetim' modellemesini uygulamaya sürdüğü ve uluslararası destek bulduğu bir Mahmur PKK açısından koruma kalkanına dönüşebilir" uyarısını yapmıştım. Zira söz konusu yazının yazıldığı dönemde Irak hükümeti Mahmur Kampını kontrol etmek amacıyla bir girişimde bulunmuş, güvenlik güçlerini bölgeye göndermişti. Bunun üzerine kampta yaşayanlar protesto gösterileri düzenlemiş, çıkan arbede sonucunda Irak güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bir süredir bu konuda adım atmayan Irak hükümeti şimdilerde Mahmur'a yönelik yeni bir hamle daha yapmış görünüyor. 20 Mayıs itibariyle Irak hükümetinden bir heyet güvenlik güçleri eşliğinde bölgeye giderek, kamptan bir heyet ile görüştü. Yerel medyaya yansıyan haberlere göre Irak hükümetinin kamptan sorumlu yerel kişilere 4 şart sunduğu biliniyor. Bu şartlara göre;Kampın etrafının tel örgülerle kapatılması ve güvenliğin ordu ile polis tarafından sağlanması,Kampın giriş ve çıkışının tek yol üzerinden sağlanması,Yolların beton bariyerle kapatılması,Yerel polisin kampa geri dönmesi isteniyor.Irak hükümeti bu adımların kamptakilerin güvenliğinin sağlanması için atılmak istendiği yönünde bir açıklama yayınladı. Zira kamp terör örgütü PKK'nın yuvalandığı bir endoktrinizasyon merkezi haline gelmiş durumda. Resmi rakamlara göre yaklaşık 13 bin kişinin yaşadığı kampta terör örgütü her alanda tam kontrol sağlamış durumda. Bu anlamıyla PKK'nın doğumdan ölüme kadar kamptaki her bireyin hayatını kontrol altına almaya ve şekillendirmeye çalıştığını söylemek yanlış olmaz. Zira kamp PKK için militan üretim ve propaganda merkezi haline getirilmiş. Buradaki okul ve eğitim merkezlerinde verilen doktriner, ideolojik ve taktiksel eğitimlerin yanı sıra, hemen her alanda kurulan farklı sivil toplum örgütleri vasıtasıyla da terör örgütüne militan kazandırılıyor. Bu militanlaşmayı sadece silahlı güç oluşturmayla sınırlamamak gerekiyor. Terör örgütünü destekleyecek siyasetten kültüre hemen her alanda militanlaşma söz konusu.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6954089;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6954089;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardusunenlerin-dusuncesiirak-hukumetinden-mahmur-hamlesi-6954089' });Ki son dönemde Mahmur, PKK için çok daha büyük bir önem kazanmış durumda. Zira Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirmiş olduğu askeri operasyonları yanı sıra, PKK açısından önemli pozisyonlarda olan kişilere yönelik düzenlenen nokta operasyonlar sayesinde PKK ciddi destek ve zemin kaybetmiş durumda. Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde özellikle sınır hattında sağladığı etkin mücadele, terör örgütünün merkezi konumunda olan Kandil Dağı'ndan Suriye'ye uzanan kuzey koridorundaki bağlantıyı kopardı. Hatta karadan irtibat kuramayan PKK, ABD ve KYB'nin desteği ile havadan irtibat sağlamaya çalışmış, bu durum 15 Mart'ta Duhok'ta yaşanan helikopter kazası ile açık bir biçimde ortaya çıkmıştı.Bu noktada PKK'nın kuzey koridorundaki lojistik hatları da aksadı. Bu nedenle PKK'nın Kandil Süleymaniye Kerkük Mahmur Musul Telafer Sincar hattı üzerinden Suriye'deki iltisaklı yapılarla irtibat ve destek sağlamaya çalıştığı biliniyor. Son dönemde Kerkük ve çevresinde de PKK'nın eylem ve hareketliliğinin arttığı görülüyor.PKK'nın bu bölgedeki varlığı yeni değil. Buna rağmen daha önceki dönemlerde ciddi siyasi, güvenlik ve ekonomik krizlerle uğraşan Irak hükümetinin Irak'taki PKK varlığına karşı "duyarsız ve hareketsiz" kaldığını söylemek mümkün. Ancak Irak hükümetinin geçmiş dönemlere nazaran PKK ile mücadele konusunda daha kararlı ve istekli bir tutum sergilediği görülüyor. Irak hükümetinin bu tutumunda Irak iç politikasından yaşanan olumlu gelişmeler ve istikrarın etkisi olduğu kadar, PKK'nın şehirlerdeki