GÜNEŞ ışığıyla aramızda sevgi-nefret ilişkisi var desek yeri.
Sabah güneşiyle gelen enerji, duygu durumuzdaki iyileşme hali... Güneşin doğal ışığı, vücutta D vitamini sentezini uyarır, sirkadiyen ritmi düzenler ve psikolojik iyilik hali üzerinde olumlu etkiler yaratır. Tüm bunlar güneşin hayatımızdaki olumlu rolünü hatırlatıyor. Ama öte yandan özellikle yoğun ve uzun süreli ultraviyole (UV) maruziyeti, cilt yaşlanması, leke oluşumu ve cilt kanserleriyle güçlü şekilde ilişkilidir. Bunlar da aynı ışığın gölgede bıraktığı yüzü. Peki ne yapmalı Güneş kremi bu hikâyede bir kahraman mı, yoksa tüketim kültürünün bize dayattığı abartılı bir refleks mi Güneş ışınları, insan sağlığı açısından hem vazgeçilmez hem de dikkatle yönetilmesi gereken bir faktördür. Bu nedenle güneşten korunma ihtiyacı hem tıbbi hem de toplumsal düzeyde giderek daha çok önem kazanmaktadır.
Haberin DevamıUV IŞINLARININ ZARARLI ETKİSİ
UV radyasyonu, elektromanyetik spektrumda yer alan ve gözle görülmeyen bir ışın türüdür. UVA (320–400 nm) ve UVB (280–320 nm) olarak iki ana bölüme ayrılır:
- UVB: Cilt yüzeyinde yanıklara ve DNA hasarına neden olarak cilt kanseri riskini artırır. Aynı zamanda D vitamini sentezi için gereklidir.
- UVA: Cildin daha derin tabakalarına nüfuz ederek foto yaşlanmaya, elastikiyet kaybına ve pigment bozukluklarına yol açar. Camdan geçebildiği için iç mekânda da etkili olabilir.
Çalışmalar ultraviyole radyasyonun, cilt kanseri ve foto yaşlanmanın temel nedeni olduğunu vurgularken, aynı zamanda D vitamini sentezi gibi hayati fonksiyonları da tetiklediğini belirtmiştir. Her konuda olduğu gibi doğru doz konusu burada da öne çıkıyor. Vücudumuzun yeterli D vitamini sentezleyebilmesi için haftada en az iki kez, yaklaşık 5 ila 30 dakika güneş ışığına maruz kalması genellikle yeterlidir. Ancak cilt kanseri riski açısından, özellikle güneş ışınlarının en güçlü olduğu saatler olan sabah 10 ile öğleden sonra 4 arasında güneşe fazla maruziyeti sınırlamak oldukça önemli.
Haberin DevamıCİLT KANSERİ RİSKİNİ YÜZDE 50 AZALTIYOR
Melanom, dünyada her yıl on binlerce insanın hayatına mal oluyor. 2022'de yaklaşık 330 bin kişiye melanom tanısı kondu ve 60 bin kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Oysa bu dramatik tablo büyük ölçüde önlenebilir. Birleşik Krallık'ta yapılan bir araştırmaya göre, melanomların yüzde 86'sı doğrudan güneşten gelen ultraviyole ışınlarına bağlı. Beşten fazla ciddi güneş yanığı geçirmiş birinin melanom riski neredeyse iki katına çıkıyor. Oysa düzenli olarak 15 koruyucu faktör güneş kremi kullanan bireylerde melanom riski yüzde 50, invaziv melanom riski ise yüzde 73 azalıyor. Bu bulgular, korumanın estetik değil, hayati olduğunu gösteriyor. Tabii genetik yatkınlık, cilt rengi, pigment hassasiyeti, DNA hasar mekanizmalarının sağlamlığına göre UV kaynaklı kanser oranları değişmektedir.
Haberin DevamıGÜNEŞ KREMİNİN ZARARI VAR MI
GÜNEŞ kremi kullanımının gerekliliği tartışma konusudur. Bazı bireyler güneş kremlerinin içeriklerindeki kimyasallar nedeniyle sağlığı tehdit ettiğini savunur. Özellikle bazı kimyasal filtrelerin (oxybenzone, avobenzone, octocrylene, paraben gibi) kana karışabildiğini gösteren bir çalışma, tartışmaları alevlendirdi. Bu, maddelerin kana geçebildiğini ve potansiyel hormonal etkiler yaratabileceğini gösterir. Yani maalesef içindeki kimyasallar endokrin bozucu grubunda olup hormonal dengemizi bozabilmektedir. Ancak bu durum, güneş kremi kullanımından tamamen vazgeçmek demek değildir. FDA, bu filtrelerin güvenli olup olmadığına dair daha fazla veri talep etmektedir. Biz de bu kimyasalların kullanılmadığı daha organik ve katkısız güneş kremleri tercih etmeliyiz. Yani bu konuda direk siyah ya da beyaz yok detayları önemli olan gri bir alan.
Haberin DevamıKİMYASAL MI, MİNERAL Mİ
GÜNEŞ kremlerinde iki ana koruyucu filtre tipi var:
Kimyasal filtreler:
- UV ışınlarını emerek etkisiz hale getirir.
- Daha transparan ve kozmetik açıdan kullanımı kolaydır.
- Ancak bahsettiğimiz zararlı kimyasal filtreler sistemik dolaşıma katılabilir.
Mineral (fiziksel) filtreler:
- UV ışınlarını fiziksel olarak yansıtarak blokaj sağlar.
- Titanyum dioksit ve çinko oksit gibi içerikler kullanılır.
- FDA tarafından daha güvenli olarak kabul edilse de kullanım konforu düşüktür (beyaz kalıntı, yoğun doku vs.).
Güneş koruyucu seçerken içerik güvenliği de göz önünde bulundurulmalıdır. Güvenli olarak kabul edilen içeriklerin başında gelen çinko oksit ve titanyum dioksit etkili koruma sağlarken vücut tarafından sistemik olarak emilme oranları düşük olup hormonal sistem üzerinde risk oluşturmazlar.
Haberin DevamıÖte yandan, bazı kimyasal filtrelerin bilinen veya şüpheli endokrin bozucu etkileri nedeniyle dikkatli kullanılması önerilmektedir. Bu maddeler arasında oxybenzone, octinoxate, homosalate, octisalate ve avobenzone gibi bileşenler bulunmaktadır. Ayrıca ürün içeriğindeki parabenler, ftalatlar ve sentetik koku vericiler de hormonal dengeyi etkileyebilecek bileşenler arasında yer alıyor.