07.05.2025 Dr.Furkan Burak - Dijital çağın sağlık tuzağı... Sosyal medyada şifa aramak - 20.07.2025 : koseyazarioku.com

Dijital çağın sağlık tuzağı... Sosyal medyada şifa aramak

Tıbbi bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay, ama aynı zamanda bu kadar tehlikeli olmamıştı.

Artık insanların sağlıkla ilgili ilk başvurduğu kaynak çoğu zaman bir hekim değil, bir arama motoru ya da sosyal medya içerikleri. Bu yeni refleks, bilgiye erişim açısından büyük bir konfor sunsa da, doğruluğu teyit edilmemiş içeriklerin tedavi kararlarını şekillendirmeye başlaması giderek ciddi bir halk sağlığı sorununa dönüşüyor.

DİJİTAL PLACEBO ETKİSİ
Kanıta dayalı tıp; sıkı şekilde denetlenen, dikkatle yapılandırılan ve sürekli güncellenen bir sistemdir. Ancak bu sistemin doğası gereği ihtiyatlı ilerleyişi, kontrolsüz ve baş döndürücü hızda çoğalan algoritmalar zincirine bazen yetişemeyebilir. Bu sebeple insanların; gerçek bilime olan ilgisini kaybederek gri alanda kalması, daha kolay ulaşılabilir olana inanmayı tercih etmesi, odaklarını gerçek literatürden daha hızlı-kolay ve hazır bilgi alabildiği dijital dünyaya çevirmeleri ve alternatif yollara başvurmaları oldukça anlaşılabilir.

Haberin Devamı

Artık attığımız her adımın, hissettiğimiz her duygunun ve sergilediğimiz her davranışın; farkında olmadan dijital ve modern dünyanın etkisiyle evrildiği, değiştiği, hızlandığı bir çağdayız. Böyle bir ortamda bireylerin bu tutumları fark etmeden, hatta bilinçli bir tercih yaptıklarını düşünmeden gerçekleştirmeleri bile olağan. Ancak anlaşılabilir olan bu ihtiyaç, bu dijital bilgi ağının içinde giderek daha fazla insanı; tıbbi müdahalenin yerine "deneyim", "doğal yöntem" ya da "kişisel başarı hikâyesi" başlıkları altında yanlış bilgi ve tavsiyelere kaynaklık eden insanlara itibar etmeye itiyor.

İnternette aranan birkaç kelime, sonu gelmeyen kısa videolar, 'doğal yöntem' veya 'kişisel başarı hikâyesi' etiketleriyle sunulan içerikler, bireylerin gerçek tıbbi müdahale yerine dijital placebo'lara yönelmesine neden oluyor. Kimi zaman bir sosyal medya fenomeninin önerdiği bir bitki çayı, kimi zaman "şu egzersizi yaptım iyileştim" anlatımı, bir tedaviymiş gibi algılanıyor. Oysa bu yanıltıcı güven duygusu; zaman, umut ve bazen de hayat kaybına neden oluyor.

Haberin Devamı

Kendiliğinden iyileştiğini iddia eden bireylerin ya da bilimsel geçerliliği olmayan yöntemleri savunan içerik üreticilerinin etkisiyle birçok kişi ya tedaviyi erteliyor ya da hiç başlamıyor. Burada etkili olan şey yalnızca ikna değil; çoğu zaman modern çağın üstümüzdeki fark edilemeyen etkisi, bir tür psikolojik ikame: Gerçek tıbbi müdahale yerine, sosyal medyada karşılaşılan bilgi bombardımanından medet ummak.

Ancak bu bilgi bombardımanı arasında karar verirken, doğruluğu teyit edilmemiş içeriklere yönelmek yerine; konusunda uzmanlığı kanıtlanmış hekimlerden ve bilim insanlarından destek almak, hem daha güvenli hem de çok daha akılcı bir tercih olacaktır.
MANİPÜLE EDİLMİŞ YANLIŞ BİLGİLER
Dijitalleşme, günümüzün "viral" konularını da sömürülmeye açık hale getiriyor. Son dönemde özellikle longevity, enerji metabolizması ve mitokondri sağlığı gibi güncel başlıklar, bilimsel içerikten uzaklaşıyor. Supplement Transparency Institute'un Haziran 2025 raporuna göre, çevrim içi sağlık yorumlarının yaklaşık yüzde 38'i ya yapay zekâ tarafından üretilmiş ya da manipüle edilmiş içeriklerden oluşuyor. Bu durum yalnızca bir algı sorununa yol açmıyor; aynı zamanda kullanıcıların tedavi kararlarını doğrudan etkileyen ciddi bir bilgi kirliliğine neden oluyor.

Haberin Devamı

Son yıllarda özellikle kanser gibi ciddi hastalıklarda "işe yaradığı" iddia edilen ama bilimsel temeli olmayan birçok yöntemin sosyal medyada hızla yayıldığı görülüyor.

Yapılan çalışmalara göre, sosyal medya platformlarındaki en popüler kanser içeriklerinin yüzde 33'ü yanlış bilgi içeriyor ve bu içeriklerin yüzde 77'si doğrudan zararlı tedavi önerileri sunuyor. En çarpıcı bulgu ise: Bu yanıltıcı içerikler, doğru bilgilere kıyasla çok daha fazla etkileşim alıyor.

Ayrıca hastaların yüzde 70'i, genel kullanıcıların yüzde 53'ü sosyal medya platformlarında tedaviyle ilgili yanlış bilgiye maruz kaldığını belirtiyor. Üstelik katılımcıların yüzde 71'i bu içeriklerin "doğru olabileceğini" düşünmüş, yüzde 59'u da paylaşma eğiliminde olduğunu kabul etmiş.

Haberin Devamı

Yani bu sadece bireysel bir sorun değil; hızla yayılan bir halk sağlığı krizidir.
SOSYAL MEDYADAKİ SAHTE DOKTORLAR

Dijital platformlar yalnızca bilgi vermiyor; algı oluşturuyor. 2025'in ilk yarısında The Times gazetesi, sosyal medya reklamlarında sahte doktor profilleriyle pazarlanan sağlık ürünlerini inceledi. Dolandırıcılar, Instagram'da 150 binden fazla takipçisi olan dermatolojist Dr. Emma Craythorne gibi davranarak "arı zehriyle gençleşme kremi" gibi ürünler pazarlayarak insanları kandırmış. Aralarında "iğnesiz glikoz bilekliği", ''kilo verme bantları'' da olan bu sahte çözümler, gerçekte ne doktorlar tarafından onaylanmış ne de etkiliymiş. Ancak kullanıcılar, sadece kandırılmakla kalmadı, bazen gerçek tedavilerinden de uzaklaştı.