Ukrayna savaşının jeopolitik geleceği

Ukrayna-Rusya savaşında yaşanan gelişmeler Türkiye'yi de ilgilendirdiği için yakinen takip etmek durumundayız. Hep merak etmişimdir Rusya Ukrayna'ya neden saldırdı diye. Savaşın başlangıcında Rusya'nın ileri sürdüğü gerekçeler özetle Ukrayna'nın NATO'ya girmesini Rusya kendisine bir tehdit olarak algıladığı ve Ukrayna'da Nazi taburlarının kurulduğu, bu taburların da Rusya'ya terör eylemleri yapabileceğiydi. Ama daha sonradan Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üye olmaları, Nazi taburlarının aslında Ukrayna ordu güçlerinin unsurları olduğunun anlaşılması, Rusya'nın ileri sürdüğü gerekçelerin doğru olmadığını, aslında söylenmeyen başka gerekçelerin savaşın başlamasında etkili olduğu fikrini güçlendiriyor.

KENAR KUŞAK TEORİSİ VE UKRAYNA

1800 yılında başlayan sanayi devriminden sonra ortaya konan jeopolitik teorilere bakıldığında çok ilginç ayrıntılara rastlanır. Aslında adları her ne kadar jeopolitik teoriler olarak anılsa da bunlar küresel sömürgeci güçlerin dünyanın nasıl ele geçirilebileceğini belirten teorilerdir. İlk önemli teori 1890 yılında ABD'li Tuğamiral Alfred Mahan tarafından ortaya atılan Deniz Hakimiyet teorisidir. Bu teori ABD'nin bir sömürge imparatorluğu kurabilmesi için denizlere hakim olması gerektiğini ifade ediyordu. Ancak sadece denizlere hakim olmakla dünyaya hakim olunamayacağı Birinci Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkınca 1919 yılında İngiliz Mackinder tarafından Kara Hakimiyet teorisi ortaya atıldı. Buna göre bu günkü doğu Rusya-Kuzey Türkistan ile Çin'in batı bölgesini içine alan ve Kalpgah olarak adlandırılan bölge ele geçirilirse dünyanın kontörlünün sağlanabileceği iddia edildi. Ne oldu bilin bakalım İkinci Dünya Savaşı çıktı. İkinci Dünya Savaşıyla Kalpgah'ın elde edilmesinin mümkün olamayacağı anlaşılınca 1944 yılında Amerikan jeopolitik ekolünün öncülerinden olan Nicholas Spykman üçüncü teori olan kenar-kuşak teorisini ortaya attı. Buna göre Kalpgah'ı ele geçirmek için önce çevre kuşağın ele geçirilmesi gerekiyordu. Şimdi ne olduğunu tahmin edelim. İkinci Dünya Savaşı bitti ve hemen akabinde NATO kuruldu. Böylece kenar-kuşağın kuzey ucu yani Avrupa NATO üzerinden ABD'nin kontrolüne geçti. 1990 yılına kadar devam eden kenar-kuşak birinci adımında Avrupa üzerindeki ABD hakimiyeti derinleştirildi. 1990'dan sonra ikinci adıma geçildi. İkinci adımda İran ve Türkiye dahil Ortadoğu'ya tam olarak çökme, güç ve kaynaklara tamamen sahip olmak suretiyle üçüncü safhaya hazırlık amaçlanmaktaydı. Afganistan'a müdahale, Irak'ın işgali, Arap Baharı ve Libya'nın parçalanması, Suriye iç savaşı, 15 Temmuz kalkışması, İran'la 12 gün savaşı hep bu dönemin olaylarıdır. İran'ın dizaynından sonra süreç Uzakdoğu, Asya ve Çin'e doğru gelişeceği için son aşamada her ne kadar asıl hedef Çin olsa da Rusya'nın güneyden kuşatılması tamamlanmış oluyor. İşte bence Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının arkasında yatan asıl sebeplerden biri de bu kuşatmayı kırmaktır. Büyük resme bakıldığında Rusya bu kuşatma tamamlanmadan karşı saldırıya geçerek ABD ve Avrupa'nın kendisine karşı giriştikleri oyunu bozmayı amaçlıyor. O yüzden Rusya Ukrayna'da Dinyeper Nehri'ne kadar olan bölgeyi ele geçirmeden savaşı sonlandırmayacaktır. Böylece ABD-İsrail ve Avrupa İran'ı dizayn edip Rusya'yı güneyden kuşatsa bile Rusya Avrupa'yı ikiye bölecek ve merkezi Avrupa'yı güneyden kuşatarak stratejik durum üstünlüğünü elde etmiş olacaktır.