Türk Savunma Sanayii'nin ulaştığı seviye-1

Geçtiğimiz salı günü Ankara'da Savunma Sanayii Başkanlığınca Türk Savunma Sanayii'nin Değerlendirilmesi toplantısı yapıldı. Paylaşılan bilgileri duyunca inanılmaz bir gurur ve hayranlık hissettim. Yaklaşık iki buçuk saat süren değerlendirme toplantısında edindiğim bilgilerin hepsini burada anlatmam imkansız ama birkaç yazı serisi halinde özet olarak okurlarımızla paylaşacağım.

SAVUNMADA KRİTİK EŞİK AŞILDI

Genelden özele doğru gidecek olursak Türkiye'nin savunmasına ilişkin göstergeler oldukça umut verici. 2023 yılında savunma ihracatımız yaklaşık beş milyar dolarken 2024 yılında yedi milyar yüz elli dört milyon dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılında diğer ülkelerle yapılan savunma ürünleri tedarik anlaşmalarının toplam bedeli yaklaşık 20 milyar dolar civarında. Yani elimizde ihraç etmek üzere üretimi yapılacak yirmi milyar dolarlık iş var. Bu yıl içerisinde yirmi milyar dolardan çok daha fazla ihracat sözleşmesi yapılacağı öngörülmektedir. Bu kapsamda 2025 yılı savunma ihracatının on milyar doların üzerinde olması beklenmektedir.

Ancak bu noktada gözden kaçırılmaması gereken çok ilginç bir durum daha var. Türkiye 2024 yılında yurtdışına yedi milyar dolardan fazla savunma sanayii ihracatı yapmış ama başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere yurtiçindeki kurumlara yaptığı satışların toplam bedeli ise yaklaşık 40 milyar dolara ulaşmıştır. Şayet bu savunma ürünlerini konulacak ambargoları, yapılacak siyasi dayatma ve şantajları ve engellemeleri bir tarafa bırakacak olursak bizim firmalardan değil de yurt dışından alacak olsaydık ne olacaktı En az yüz milyar dolar dışarıya ödemek zorunda kalacaktık. Tabii alınacak sistemler birbirleriyle uyumlu olmayacakları için silahımız olsa bile etkin bir muharebe gücümüz olamayacaktı. Bu konuyla alakalı olarak bir bilgi daha verip sonuca ulaşmak istiyorum. Türkiye'nin 2024 yılında savunmaya ayırdığı ve gerçekleşen bütçe 16 milyar dolardı. İşte bir ülkenin milli bütçeden savunmaya ayırdığı bütçe ile iç ve dış ihracat toplamının oranı o ülkenin savunma eşiğini oluşturur. Bu anlamda rakamlardan da anlaşılacağı üzere Türkiye savunma eşiğini geçmiş ve savunma ihracatında dünyada 11.sıraya yerleşmiş durumdadır. Gurur verici değil mi

SAVUNMADA KRİTİK TEKNOLOJİLER

Toplantıda edindiğimiz diğer önemli bilgilerden biri de savunma teknolojilerinde kritik teknoloji olarak adlandırılan para versek bile dışarıdan alamayacağımız savunma ürünlerindeki yerlilik oranının yüzde seksenin üzerine çıkmasıdır. Bu çok önemli bir gelişmedir. Çünkü savunma sanayiinde kritik teknolojilerin tedariki mümkün değildir. Ancak siz yapabilirseniz sahip olabilirsiniz. Yoksa başka türlü para verseniz bile satın alamazsınız. Örneğin Kaan milli savaş uçağımızın milli motorunun yanma odasını dışarıdan alamazsınız. Bizim yapmamız gerekiyordu ve yaptık. Dolayısıyla toplamdan ziyade savunma sanayiinde kritik savunma teknolojilerindeki yerlilik oranı çok önemlidir. Diğer ürünleri bizim yapmamız da önemli ama her yerden her zaman bulabileceğimiz ürünlerden ziyade kritik teknolojilerdeki yerlilik oranı bizim dışarıya bağımlılığımızı azaltan esas unsurdur.