Terörde mesaj trafiği
Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın geçtiğimiz perşembe PKK terör örgütünün kendini feshetmesi ve bütün grupların silahlarını bırakması çağrısı üzerine sürecin nereye evrileceği merak konusu olmuştu. Dün Kandil Dağı'ndaki terörist elebaşılarından gelen cevabın Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrıdan farklı olduğu ortaya çıktı. Bölücübaşı örgütü feshedin diyor, Kandil ateşkes yaptım diyor. Her iki söylem arasındaki mesafe kapanır mı şimdilik bilmiyoruz ama süreci takip edip göreceğiz.
PKK MI PYD Mİ
Kandil'deki PKK üst düzey yönetiminden gelen mesaj özü itibarıyla bölücübaşının çağrısına katılıyoruz ve başlangıç olarak ateşkes yapacağız diyor. Demokratik siyasetin önünün açılması ve kongre yapılabilmesi için bölücübaşının burada olması gerekir diyor. Başarı için demokratik siyaset ve hukuki zeminin de uygun olması lazım diyerek anayasal değişikliklere işaret ediyor. Ama hemen silah bırakacağız ve PKK kendini hemen feshedecek demiyor. Aksine süreci içinde pazarlık unsurları da olan bir ortama götürme niyeti içeriyor. Diğer önemli bir husus da Suriye'deki PYD'lilerin gerçekte Kandil'in ve bölücübaşının sözünü dinleyip dinlemeyeceğidir. Kandil yaptığı açıklamada Suriye'deki PKKPYD'yi de kastedip kastetmediği soru işareti ama bir gün önce PYD'den gelen açıklama PYD'nin bu sürece katılmak istemediği yönünde mesajlar içeriyordu. Dolayısıyla mesaj trafiğinde birinci tur tamamlanmış olsa da belirsizliklerin ortadan kalktığı söylenemez.
DEM TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI
Bölücübaşının çağrısından sonra Kandil ve Fırat'ın doğusundan gelen farklı açıklamalara karşı kısa adı DEM olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin halen tribünlerde oturduğunu görüyoruz. Gerçekten samimi bir niyet içerisindelerse ve şiddet olmadan demokratik siyaset yaparak PKK'nın değil bütün Türkiye'nin partisi olmak istiyorlarsa oyalama taktikleri yapmaya çalışan Kandil'e ve kendini sürecin dışında gören Fırat'ın kuzeyindeki PKKPYD'lilere derhal çağrı yaparak onları artık tanımadıklarını, PYD'de dahil bütün silahlı PKK gruplarının silahlarını bırakmalarını ve kendilerini feshettiklerini açıklamaları gerektiğini söylemelidirler. Sadece DEM Parti de değil DEM ayarında olan ve onlarla birlikte hareket eden çok sayıda sivil toplum kuruluşu da aynı doğrultuda ortak bildiri yayınlayarak özgürleştiklerini göstermelidirler.