Milattan önce 400'lü yıllarda yaşayan Yunan tarihçi ve asker Tukididis günümüz uluslararsı ilişkilerin temel teorilerinden birini oluşturan Realist yaklaşımın kurucusu sayılır. Realist yaklaşım uluslararası ilişkilerde belirleyici unsurun "Güç" olduğunu iddia eder. Yani gücünüz varsa her şeye hakkınız var, yoksa yoktur. Gücü olan her şeyi belirler ve yönetir. Kısaca hiç de ahlaki olmayan, evrensel hukuk değerleriyle bağdaşmayan bu görüş maalesef günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Tabi realist yaklaşımın güç kavramıyla öngördüğü şey öncelikle Askeri güçtür ki günümüzde başta ABD olmak üzere sömürgeci güçler emperyalist politikalarını dünyada askeri güçleri ile sağlamakta, elde ettikleri sömürge paraları ile de diğer milli güç unsurlarını geliştirmekteler. Elbette askeri gücün içine ülkelerin istihbarat ve teknoloji kapasitelerini de dahil etmek gerekir.
ASKERİ KAPASİTE DIŞ POLİTİKAYI ŞEKİLLENDİRİR
Askeri güç kapasitesinin dış politika üzerine etkisini iki yönlü düşünmek gerekir. Savunma kapasitesi dış politikada güvenlik risklerini ortadan kaldırabilir veya minimize edebilir. Örneğin geçmiş dönemlere göre yurt içinde terörün yok edilmesi, Ermeni sorununun gündemden düşmesi, Yunanistan'ın bir tehdit olmaktan çıkıp tehlike seviyesine gerilemesi Türkiye'nin askeri kapasitesini geliştirmesinin sonucudur. İkinci yönü ise diğer ülkeler politikalarını rakip ülkenin savunma kapasitesine göre şekillendirirler. ABD'nin son dönemde başta Suriye olmak üzere Ortadoğu ve Avrupa politikalarında Türkiye'yi öncelemesinin nedeni Türkiye'nin savunma kapasitesidir. Bunun dışında savunma kapasitesi yüksek olan devletler sahayı şekillendirebilme, oyun kurabilme ve gerekirse oyun bozabilme kabiliyetlerine de sahip olurlar. ABD ve Avrupa'ya rağmen Kıbrıs'ta iki devletli çözümün Türkiye tarafından devlet politikası olarak benimsenmesi, terör varlığı üzerinden kurulan emperyalist oyunun kalkınma yolu projesi ile bozulması yine Türkiye'nin askeri güç kapasitesinin sonuçlarıdır. Ayrıca milli hedeflere ulaşabilmenin ilk ve öncelikli şartı yine güçlü ordu, yüksek savunma kapasitesidir. Halen Somali'nin Hint Okyanusundaki kıta sahanlığında sismik arama yapıp sondaj faaliyetlerinde bulunabiliyorsak oradaki bu işleri yapan gemilerimizi koruyabilecek askeri kapasitemiz sayesindedir.
EŞİK AŞILDI