Türkler tarih boyunca çok çeşitli harp silah ve araçları icat etmişler ve sürekli geliştirmişlerdir. Bu süreçte bugünkü sahip olduğumuz modern savunma sanayiinin temelleri Fatih Sultan Mehmet dönemine dayanır. İstanbul'un fethinden iki yıl sonra 1455 yılında bugünkü Haliç'te Fatih tarafından Tophane-i Amire ve Tersane-i Amire isimli iki tesis kuruldu. Tophane-i Amire bugünkü modern kara ordumuzun, Tersane-i Amire ise bugünkü donanmamızın temelini oluşturdu.
OSMANLI'DA HARP SANAYİİNİN GELİŞİMİ
Fatih Sultan Mehmet Han'dan sonra yıllar içerisinde kara ve deniz harp okulları açılmış, tüfekhane ve baruthane fabrikaları kurulmuş, çok sayıda savaş gemisi, iki adet denizaltı ve ilk milli torpido bu tesislerde yapılmıştı. Ancak Osmanlı devletinin çöküşüne giden süreçte savunma sanayine yeterli siyasi destek verilememesi hatta içeriden ve dışarıdan Osmanlı savunma sanayiinin engellenmesi nedeniyle koskoca bir devlet ortadan kalkmıştır. Halbuki Fatih döneminde savunma sanayii konusunda ortaya konan güçlü irade devam ettirilebilseydi çok büyük bir ihtimalle Osmanlı devleti varlığını sürdürebilecekti. Şimdi diyebilirsiniz ki Osmanlı'nın çöküşü sadece savunma sanayiindeki güçsüzlüğe bağlanabilir mi Tabii ki pek çok faktör etkili olabilir ama sonuçta sömürgeci güçler bilfiil Osmanlı topraklarını işgal edemeselerdi başka yönlerden ne kadar zayıf olursa olsun Osmanlı parçalanır mıydı O yüzden savunma sanayi bir ülke için hayat demek, beka demektir.
CUMHURİYET DÖNEMİ SAVUNMA SANAYİİ
Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde bin bir yokluk ve parasızlığa rağmen büyük Atatürk'ün güçlü siyasal desteğiyle 1921 yılında kurulan Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü'yle başlatılan süreç, Atatürk'ün vefatına kadar yaklaşık 17 askeri fabrikanın kurulmasıyla devam etti. Bu dönemde Şakir Zümre, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ tarafından da özel teşebbüs olarak 1941 yılına kadar yaklaşık 7 silah ve uçak fabrikası kuruldu. Sonra İsmet İnönü döneminde bu fabrikaların neredeyse tamamı kapatıldığı gibi, Şakir Zümre Silah ve Mühimmat Fabrikası soba borusu atölyesine dönüştürüldü, Nuri Killigil silah fabrikası havaya uçurulup Nuri Killigil şehit edildi, Vecihi Hürkuş'a neden uçak üretip insanları rahatsız ettin diye ceza verildi ve uçak fabrikası kapatıldı, Nuri Demirağ Uçak Fabrikası'nın bütün siparişleri iptal edilip kurduğu havacılık okulu ile birlikte uçak fabrikası da ortadan kaldırıldı ve Türkiye çok uzun yıllar savunma sanayiinde dışa bağımlı hale getirildi. Öyle ki bu sürecin bir tezahürü olarak Adnan Menderes asıldı, ABD Başkanı Johnson'ın mektubuyla Türkiye'ye Kıbrıs konusunda ayar verildi, 1974 Kıbrıs Barış harekatından sonra Türkiye ambargolara maruz bırakıldı. 1950'den itibaren MKE, TÜBİTAK, TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN ve TEI gibi önemli tesisler kurulmuşsa da bunlar çok uzun süre sadece ABD'den getirilen parçaların montajını yapmaktan öteye gidememiş, adeta montaj atölyeleri durumunda buralarda üretim yapılmasına izin verilmemiştir. O yüzden fabrikalar kursanız bile arkasında milli siyasi irade desteği olmazsa sonuç hüsran oluyor.

9