Milli Enerji Hamlesi-II
Aslında gündemimiz İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a yönelik gerçekleştirdiği siber ağırlıklı istihbarat operasyonu ama bu konu biraz daha olgunlaşa dursun, ben geçen pazar günü yazdığım milli enerji konusunun devamını getireceğim. İsrail'in çağrı cihazları üzerinden Hizbullah'a yaptığı saldırıyı inşallah bir sonraki yazımda detaylı olarak anlatacağım. Tek bir söz söylemem gerekirse güvenlik kimseye emanet edilemez.
Milli Enerji Hamlesi konusuna dönecek olursak Türkiye artık arama ve sondaj kapasitesi olan bir ülke durumunda. Türkiye'nin yurtdışındaki arama ve sondaj faaliyetlerinin artması sonucu yıllık sahip olunan petrolün üçte biri yurtdışından gelmektedir. Anlaşma yapılan ülkelerde Türkiye petrol ve doğal gaz araması yapmakta ve uluslararası ticaret hukuku normlarına göre bulunan petrol ve doğalgazın belirli bir bölümü Türkiye'ye getirilmektedir. Bu konuda son dönemde çok ciddi adımlar atılmaktadır. En son olarak Somali ile gerçekleştirilen anlaşma gereği Somali kıta sahanlığı enerji aramaları için Türkiye Petrolleri'ne tahsis edilmiş durumda. İlk etapta ağırlıklı olarak petrol olduğu düşünülen her biri beşer bin kilometre kare büyüklüğündeki üç alanda bizim Oruç Reis isimli sismik arama gemimiz Ekim ayından itibaren üç boyutlu sismik arama faaliyetlerine başlayacak. Bu aramalar sonucunda bulunacak petrol veya doğalgazın bir bölümü Türkiye'nin olacak. Tabi ki güvenliğin sağlanması için Türk Donanması da bölgede görev yapacak. Görüldüğü üzere ülkemizde henüz yeterli enerji yatakları keşfedilmemiş olabilir ama bu ihtiyacını dışarıya bağımlı olmadan başka yöntemlerle karşılayamayacağı anlamına da gelmiyor. Bu vesileyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızı tebrik ediyorum. Yıllık 38 milyar dolarlık enerji ithalat yükünü hafifletmek hatta ortadan kaldırmak için var gücüyle çalışıyorlar ve bu konuda stratejik planlara sahipler. Örneğin Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesi her geçen yıl artıyor. Enerjide dışa bağımlıysanız doğalgaz konusunda depolama kabiliyetinizin yüksek olması çok önemlidir. Bu kapsamda 2028 yılına kadar Tuz Gölü'ndeki depolama kapasitesinin toplam ihtiyacımızın 25'ini depolar hale getirilmesi amaçlanmaktadır.