Maydanozdan FETÖ'cüler
2018 yılında FETÖ sermayesiyle kurulan Maydonoz Döner isimli restoranlar zinciri yedi yılda 400 şubeye ulaştı ve 300 milyon liradan fazla para bu şirket üzerinden dolaşıma sokularak büyük bir bölümü yurt- dışına kaçırıldı. Bunlar da yetmiyormuş gibi ne kadar FETÖ'den hüküm giymiş veya kaçak FETÖ'cüler ile biraz cezaevinde yatıp çıkmış diğer FETÖ'cüler dahil tespit edilsin veya edilmesin neredeyse bütün FETÖ'cüleri bünyesinde barındırmaya çalışan bu döner restoranları zinciri son yedi yılda palazlanmış da palazlanmış. En son olarak kısa adı MASAK olan Hazine ve Maliye Bakanı'na bağlı olarak görev yapan Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca para hareketlerinin takibi sonucu böyle bir FETÖ organizasyonu ortaya çıkarıldı.
PARALAR VE HABERLEŞME İÇİN ÖZEL YÖNTEMLER
Başta Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı Sayın Hasan KAYMAK olmak üzere MASAK'ı içtenlikle tebrik ediyorum. Çok iyi bir iş çıkardılar. MASAK'ın raporunun içeriğine biraz baktığımızda iki önemli husus dikkati çekmektedir. Birincisi kaynağı belirsiz paralar da dahil olmak üzere para transferlerinin çoğu ya elden yapılıyordu ya da Bitcoin gibi kripto para sistemleri üzerinden transfer ediliyordu. Böylece paraları devletin denetimine takılmadan gizlice başka yerlere aktarmak ve depolamak mümkün olabiliyordu. İkincisi de haberleşme için ByLock benzeri özel kripto yazılımlı şifrelenmiş haberleşme sistemleri kullanılıyordu. Bütün amaç yasal ticari faaliyetler maskesi altında FETÖ'nün yasadışı örgütsel faaliyetlerini gizlemeye çalışmak. Birkaç detay daha vereyim. Bu döner zincirine siz, ben, o, bu giremiyorsunuz. Paranız olsa bile sözde bu yasal ticareti size yaptırmıyorlar. Peki nasıl oluyor Söz konusu bu FETÖ'cüler belirli yerlerde kendi elemanlarından oluşan referans kurulları kurmuşlar. Ancak onların izin verdiği FETÖ'cüler bu zincirin içine girebiliyorlar.
MAYDONOZ'UN AMACI
Maydonoz Döner isimli restoranlar zincirinin yasadışı faaliyetleri tespit edilince MASAK Raporu esas alınarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca dava açılıyor. Sonuçta kayyum atanıyor ve soruşturma devam ediyor. Burası çok iyi ama ya tespit edilemeselerdi de bu FETÖ şebekesi devam etseydi ne olacaktı Bunu anlamak için kuduz mikrobu modellemesi yapılabilir. Bir insanı kuduz olmuş bir köpek ısırırsa mikrop vücuda girdikten sonra ne yapıp edip beyne ulaşmaya çalışır. Peki bu FETÖ mikrobu gideceği yeri nasıl biliyor Aslında bilmiyor. Kuduz mikrobu FETÖ'cüleri yönlendiren, koordine eden, onlara taktik ve teknik destek sağlayan, istihbarat ve enformasyon paylaşımı yapan, gerektiğinde para veren hatta Adil ÖKSÜZ örneğinde olduğu gibi örtülü kaçma ve kaçırma operasyonları yapan bir dış akıl var. Bu işin birinci safhası. Gideceği yere ulaştıktan sonra orada kendine yer edinmek için diğerlerininki genellikle vatansever insanların sudan bahanelerle hatta onları itibarsızlaştırarak uzaklaştırılmaları sağlanır ve böylece FETÖ kalesi inşa edilmeye başlanır. Daha sonra da devlet aleyhinde profesyonelce çalışmalar yapılmaya başlanır. İşte bu paralar, bir araya getirilmiş FETÖ'cüler bu günler için hazırlanır ve bekletilir. Son safha tetikçilik safhasıdır. Dışarıdan düğmeye basıldığında bunlar Karlov suikastında olduğu gibi veya Rus uçağının düşürülmesi eylemi gibi yahut geçmişteki faili meçhul cinayetlerdeki gibi eylem yapmaktan çekinmezler. Eğer fırsat bulurlarsa daha büyük kalkışmalara bile yeltenebilirler. FETÖ bitti demek vatana ihanettir. FETÖ'yü besleyen dış aklın kafası koparılmadan FETÖ bitmez. FETÖ bitmeden PKK'nın ve diğer terör örgütlerinin de bitmesi çok zordur. Çünkü hepsi aynı el tarafından oynatılan aparatlardır. Mücadele hız kesmeden devam etmelidir. 2018 yılında Maydonoz Döner üzerinden yuvalanmaya başlayan yapının ancak beş buçuk yıl sonra anlaşılabilmiş olması çok üzücüdür. Çok daha erken anlaşılmalıydı. Mevcut mevzuat ve mücadele sistemi FETÖ ile mücadelede maalesef boşluk alanları oluşturmaktadır. Bunun giderilmesi için yeni yasal düzenlemeler yapılması ve bir üst devlet aklıyla mücadele teşkilatlanmasının organize edilmesi son derece zaruridir.