KIZILELMA'nın sessiz devrimi

Türkiye'nin savunma sanayii alanında attığı adımlar son yıllarda sıkça gündem oluyor; ancak bazı gelişmeler var ki sadece ulusal değil, küresel ölçekte dengeleri değiştirme potansiyeline sahip. KIZILELMA'nın Gökdoğan füzesiyle gerçekleştirdiği radar güdümlü atış da tam olarak böyle bir dönüm noktası. İlk bakışta "insansız bir uçak füze fırlattı ve hedefi vurdu" şeklinde sıradan görülebilecek bu olayın ardında aslında dünya havacılık tarihinde ilk kez başarılan bir teknoloji yatıyor.

Amerika, Rusya ve Çin de drone'larından füze fırlatabiliyor; evet. Bu nedenle bazıları "Bizim yaptığımızın farkı ne" diye sorabiliyor. Fakat fark göründüğünden çok daha büyük: Mesele füzenin atılması değil, nasıl güdümlendiği.

DÜNYADA EŞİ YOK: TERMAL GÜDÜM DEĞİL, RADAR GÜDÜM

Bugün insansız araçlardan yapılan füze atışlarının çoğu termal güdüm sistemine dayanır. Termal güdüm, hedefi ısı izine göre takip eder; ancak yağmur, sis, pus gibi atmosferik faktörlerden etkilenir. Bu nedenle kısa menzilli ve daha kırılgan bir yöntemdir. Dünyanın en gelişmiş orduları bile insansız bir platformdan radar güdümlü bir füze atmayı başaramamıştır.

Türkiye ise bunu gerçekleştiren ilk ve tek ülke oldu. Buradaki devrim niteliğindeki unsur, KIZILELMA'nın burnunda yer alan MURAD AESA radarıdır. Aselsan tarafından geliştirilen bu radar, yalnızca havadan hedef tespit etmiyor; aynı zamanda Gökdoğan füzesine radar güdümü sağlayarak füzenin görüş ötesi 200 kilometreye varan mesafelerde bile hassasiyetle ilerlemesini mümkün kılıyor.

Bu, klasik insansız hava araçlarının ötesinde, "insansız savaş uçağı" kavramını tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.

TEST NEREDE VE NASIL GERÇEKLEŞTİ

Merzifon'dan havalanan KIZILELMA, Karadeniz üzerinde Sinop açıklarında yapılan testte Gökdoğan füzesini ateşledi ve 100 kilometrenin ötesinde bulunan hedefi başarıyla vurdu. Bu, sadece bir mühimmat testinden ibaret değil; Türkiye'nin radar güdümünü tamamen insansız bir platformda bağımsız şekilde kullanabildiğini kanıtlayan bir gösterge.

Amerikalılar bu kabiliyeti MQ-28 Ghost Bat üzerinden yıl sonunda denemeyi planlıyor. Yani Türkiye, dünyanın en büyük teknoloji güçlerinin hedeflediği bir başarıyı onlardan önce gerçekleştirdi.

YERLİLİK VE MİLLÎLİK ZİNCİRİ: ASELSAN, TÜBİTAK SAGE, BAYKAR

Bu başarının arkasındaki zincir de tamamen yerli:

MURAD AESA radarı: Aselsan

Radar arayıcı başlıklı Gökdoğan füzesi: Aselsan

Füzenin gövdesi, tahrik sistemi ve tasarımı: TÜBİTAK SAGE

KIZILELMA platformu: Baykar

Bu zincirin tek bir halkasının bile dışa bağımlı olmaması, başarının önemini daha da artırıyor. Radar güdüm teknolojisi, dünyanın en sıkı kontrol edilen mühendislik alanlarından biridir ve ihracat kısıtlamaları nedeniyle dışarıdan alınması neredeyse imkansızdır. Türkiye'nin bunu tamamen kendi mühendislik ekosistemiyle başarması, stratejik bağımsızlık açısından da kritik bir adım.