İran'a seçim vuruşu
1 Ekim'deki İran'ın İsrail'e yaptığı misillemenin ardından İsrail'in karşı misillemesi beklendiği gibi hemen olmadı. Ne oldu diye merak ettiğimiz bir esnada karşı misilleme hazırlığının arkasından İsrail ile ABD arasındaki politik hesaplaşma çıktı. İsrail başbakanı karşısında itibarı adeta paspasa dönen ABD Başkanı Netanyahu'nun kasım ayındaki seçimi Donald Trump'a kazandırma çabalarından son derece rahatsız.
NETANYAHU'YA İNCE AYAR
13 Nisan'da İran'ın İsrail'e yaptığı saldırıda Suriye, Irak ve Ürdün hava sahalarında İran füzelerini önleyen ABD ve Batılı müttefikleri, 1 Ekim'deki ikinci saldırıda aynı korumayı sağlamadı. Bu Biden yönetiminin İsrail Başbakanı'na verdiği önemli bir mesajdı. İkinci olarak 1 Ekim'deki İran'ın ikinci misillemesinden sonra İsrail'i İran'ın nükleer tesisleri ile petrol ve doğalgaz rafinerilerini vurmaması konusunda uyardı. İsrail'in İran'a ABD desteği olmadan saldırı yapamayacağını bildiği için Biden yönetimi saldırı için gerekli desteği vermekte aceleci davranmadı. Zira İsrail, İran'ın nükleer tesislerini vurursa olası bir nükleer sızıntı körfezdeki içe yakın çevredeki ABD askerleri için de bir felakete yol açabilir. Şayet petrol tesislerini vurursa oluşabilecek küresel petrol krizi ekonomik olarak seçim öncesi Trump'a puan kazandırır. Dolayısıyla her iki seçenek de Biden yönetiminin işine gelmiyor.
İSRAİL'DEN KONTROLLÜ SALDIRI
Artık İsrail'in elinde İran'a yapacağı kontrollü saldırı için iki önemli hedef kalıyor. Birincisi İran'ın askeri tesisleri, ikincisi ise dini ve politik hedefler. İsrail için karşı misillemenin stratejik amacı İran rejiminin zayıflatılmasıdır. O yüzden ekonomik hedeflere yönelse bile ekonomik hedeflerin üçüncü sırada olacağı düşünülmektedir. Ayrıca bu saatten sonra zamansal olarak İsrail'in baskın tarzında sürpriz bir saldırı yapabilme şansı yok. Bu saldırının yapılacağını herkes biliyor ve özellikle İran tetikte bekliyor. Bu nedenle İsrail saldırıdaki sürpriz etkisini hedef seçimi ve saldırı yöntemlerinin seçimiyle yapabilir. Olası saldırı yöntemleri olarak muhtemelen ilk kademede elektronik taarruzla köreltirmiş hedeflere füzelerle taarruz etmek, oluşacak hava sahası boşluklarından savaş uçakları ve Basra Körfezi'ne sızdıracağı denizaltılarla seyir füzeleri kullanarak taarruz etmek şeklinde olabilir. Bütün bu konvansiyonel araçlar ile yapacağı saldırılarla koordineli olarak İran derinliklerinde özellikle dini ve politik hedeflere karşı ajan ve işbirlikçileri ile suikast ve sabotaj tarzı eylemlerde bulunabilir. Ancak yine de İsrail savaş uçaklarının İran hava sahasına girmesi son derece riskli olacağından, İsrail'in İran hava sahasına girmeden sınıra yakın bölgelerden savaş uçaklarının yapacağı saldırılarla hedefleri vurmaya çalışması daha muhtemel görünüyor.