12 Ocak Cuma gecesi Irak'ın kuzeyindeki Metina bölgesinde bulunan askerlerimize yönelik terör saldırısı hepimizin içini acıttı. Şehitlerimize Allah'tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hain terör örgütü PKK'nın yapmış olduğu bu eylemleri incelediğimizde enteresan sonuçlara ulaşıyoruz. Irak'ın kuzeyindeki terör eylemlerinin geçmiş yıllara kıyasla son dönemde ve özellikle belli yerlerde yoğunlaşmış olması oldukça manidardır. 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı'nda Türkiye'nin Hamas'ı destekleyerek Filistin halkının yanında yer alması başta İsrail olmak üzere destekçileri olan ABD ve Batılı emperyalist güçleri rahatsız etti. Çünkü Türkiye bölgede milli güç kapasitesi oldukça yüksek ve özgül ağırlığı fazla olan bir ülkedir. Dolayısıyla Türkiye'nin yer aldığı safta etkisi daha fazla olmaktadır. O yüzden bu küresel emperyal güçler ile bölgesel aparatları PKK ve diğer terör maşalarını Türkiye'ye karşı harekete geçirmeye çalışıyorlar. Tabii sadece bu da değil aslında büyük resimde Türkiye'nin Irak ve Suriye örneklerinde olduğu gibi yıpratılarak parçalanması, oluşacak boşluk alanlarda büyük İsrail'in kurulması amaçlanmaktadır. O yüzden bu eylemler aslında ABD ve batının yıllardır oynadığı Kürtçülük oyunundaki son perdelerdir. Bu terör eylemleriyle ilk etapta Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinden çekilmesi ve daha sonra terörün Türkiye içlerine taşınması amaçlanmaktadır.

2 gün önce meydana gelen terör eylemiyle 22 ve 23 Aralık 2023 tarihlerinde yine aynı bölgelerde meydana gelen terör eylemleri birlikte değerlendirildiğinde bazı ortak noktalara sahip oldukları görülür. Bunlardan birincisi görüş mesafesinin neredeyse sıfır olduğu karlı ve tipili kötü hava şartlarında, gece alacakaranlık başlangıcına yakın saatlerde eylemler yapılmıştır. PKK'lı teröristlerin Irak'ın kuzeyindeki böylesine derin bölgelere bu kadar kötü hava şartlarında ve oldukça zor arazi kesimlerini geçerek birliklerimizin olduğu noktalara ulaşabilmeleri ancak üçüncü tarafların ciddi yardım ve desteğiyle olabilir. Sahadan gelen açık kaynak bilgilerinde askerlerimize karşı eylem yapan teröristlere uydulardan elde edilen koordinat bilgilerinin yüklü olduğu navigasyon cihazlarının verildiği, ileri noktalara kadar bunların ABD kaynaklı özel askeri şirketlere bağlı bir kısım paramiliter unsurlarca kılavuzlandıkları ve yönlendirildikleri, termal gece görüş dürbün ve kameralarıyla ve güdümlü tanksavar silahlarıyla donatıldıklarından bahsedilmektedir. Yani sadece dış güçlerin istihbarat servisleri değil aynı zamanda özel askeri şirketler gibi paramiliter unsurların da sahada olduklarına dair bilgiler gelmektedir. Maalesef hal böyle olunca önümüzdeki günlerde de aynı şer odaklanınca benzer eylemlerin tekrarlanması söz konusu olabilir. Bir taraftan sahada PKK'lı teröristler harekete geçirilirken eş zamanlı olarak sosyal medya tetikçileri de yalan haberler yaymaya başladılar. Bazı çevrelerdeki birtakım kişilerce de bu yalan haberleri ajite edecek şekilde konuşmalar ve görüşler kamuoyuyla paylaşılmaya başlandı. Yani Türkiye eş zamanlı olarak çok yönlü saldırılara maruz kalmaktadır. Yoksa güç ve alan kaybına uğramış, neredeyse bitme noktasına gelmiş olan terör örgütü PKK'nın tek başına bu eylemleri kendi kapasitesiyle yapabilmesi mümkün değildir.