Irak'a derin harekat

Öncelikle kitabın ortasından konuşayım ve en son söylenecek sözü en başta söyleyeyim. "Irak, kalk doğrul ve saygıyla selamla. Türk ordusu geliyor." Yaklaşık 10 ay önce cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi PKK için yolun sonunun göründüğünü söylemiştim. PKK'nın tamamen yok edilmesinin sadece bir zaman meselesi olduğunu ve bunun için Türkiye'nin elinde bir zaman çizelgesi bulunduğunu da belirtmiştim. Yaklaşık 2 ila 4 yıl içerisinde bu işin bitirileceği öngörüsünde bulunmuştum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK'nın yakın sınır civarında tamamen yok edilip bize bir tehdit olmaktan çıkarılması konusunda uzun zamandır stratejik bir hazırlık içerisindeydi. 22 Aralık 2023 tarihinde Irak'ın kuzeyinde askerlerimize karşı gerçekleştirilen terör eylemleri bu süreci daha da hızlandırdı. Sonuçta terörün tamamen yok edilmesi için hazırlanan 3 aşamalı planın düğmesine çoktan basıldı. Birinci aşama Irak'ın kuzeyindeki Gara ile Türkiye sınırı arasında bulunan dağlık alanın kontrol edilmesidir. Bu maksatla Pençe-Kilit operasyon sahasındaki birliklerimiz takviye edildi. İnşa edilecek sabit üs bölgeleri için derinliğine bölgelerde yeni yerler belirlendi. Bu yerlere gitmek için ve daha da önemlisi üs bölgelerinin tesisinde gerekli malzeme ve teçhizatı götürmek için yol yapım çalışmalarına başlandı. Başta Zap, Metina ve Gara alanları olmak üzere yaklaşık 20 bin kilometre karelik dağlık bölgenin tamamının kontrol altına alınması için operasyonlarda artan bir tempoda devam etmekte. Sonuçta tarihi eşkıyalıklarla dolu, haydutluğun kültür haline geldiği, dünyada insansız (unmenned) alanlardan biri olarak kabul edilen zor bir bölge artık tamamen Türkiye'nin kontrolüne giriyor. Ortadoğu'da terör örgütlerinin doğal olarak yaşayabilecekleri başka da bir yer yoktur. Daha güneydeki alanlarda şehir içlerinde ve teröristlerin yaptığı mevziler ile yeraltı sığınaklarında ancak yaşayabilirler. O yüzden Irak'ın kuzeyindeki dağlık alanların tamamen kontrol altına alınabilmesi PKK için kalıcı olarak sonun başlangıcıdır. Stratejide ikinci safha ise Gara-Zaho hattının güneyindeki Süleymaniye'ye kadar olan bölgede yeni ve güçlü bir jeopolitik oluşumun gerçekleştirilmesidir. Bu alan kuzeydekinin aksine düz ve ovalık karakterdedir. Bu bölgede bulunan Barzani, Talabani, Türkmen ve Arap aşiret güçlerinin birleştirilerek önce siyasal birlik sonra ortak askeri güç oluşturulması planlanmaktadır. Zaho-Süleymaniye arasındaki bu alandaki TSK üslerinin sayısının artırılması ve mevcut üstlerin ateş gücü yüksek zırhlı ve mekanize unsurlarla takviye edilmesi söz konusudur. Kuzeydekinden farklı olarak bu bölgede Türkiye'nin yönetimindeki bölgesel aktörlerle PKK'nın yok edilmesi düşünülmektedir. Bu arada belirteyim ilkel aşiret düzeyini aşamamış olan Talabani unsurlarına lüzumundan fazla önem atfetmeye de gerek yoktur. Gereken yapılmaktadır. Sanırım mesaj alındı. Elbette Irak'ın kuzeyinde PKK'nın yok edilmesini sağlayacak baskının kurulması Suriye'yi de etkileyecektir. Suriye'deki teröristlere lojistik destek Basra-Sincar hattından gelmektedir. Bu hattın Irak'ta kesilmesi Suriye'de teröristlerin bulunduğu alanlarda güç boşlukları oluşturacaktır. Bu da Türkiye'nin Suriye'deki tamamlaması gereken operasyonlarının önünü açacaktır. Burada akla gelen soru ABD'nin tavrının ne olacağıdır. Anladığımız kadarıyla ABD PKK'yı başka alanlara taşımayı düşünüyor. Bu konuda Sayın Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın ABD'deki temasları devam ediyor. Türkiye ABD üzerindeki diplomatik baskısını artırmış durumda. Sonucu hep birlikte göreceğiz ama ABD'nin artık Türkiye'yi daha fazla kaybetme lüksü olmadığını düşünüyorum.