İç ve dış politikanın bütünselliği
Günümüzde ülkelerin iç ve dış politikaları birbirlerinden ayrılmayan bir bütünün parçaları gibidir. Çoğunlukla iç politik gelişmeler ülkelerin dış politikalarının da oluşmasına zemin hazırlar. Tersten okuyacak olursak iç politikadaki zayıflık emareleri sömürgeci emperyalist dış güçler için kaçırılmayacak fırsatlar sunar ve gidişat lehte olsa bile bir anda o ülkenin aleyhine dönüverir. Bizde de tam olarak böyle olmaya başladı.
İÇ POLİTİKADA ÖZEL ÇALKANTISICHP Genel Başkanı Özgür Özel'in demokratik hak arama bahanesiyle önce sokak çağrıları yapması, daha sonra başta İngiltere ve ABD olmak üzere ülkemizi dışarıya şikayet etmesi, bu da yetmiyormuş gibi sadece ekmek parası için uğraşan yerli firmaları boykot çağrısında bulunması hatta bu firmaların yanında tehdit diliyle birtakım kişileri de hedef göstermesi. Bütün bunların dış politikada da bazı etkileri olduğunu söylememizi sağlayabilecek bir takım olumsuz mesajlar içeren olaylar meydana gelmeye başladı. Evet sayın Özel yaptığı sokak çağrısıyla arzu ettiği toplumsal desteği bulamadı ve olaylar sönümlendi. Boykot çağrısında boykot listesindeki yerli firmalar daha fazla kazanç elde etti yani bu çağrı ters tepti. Türkiye'yi yurtdışında şikayet ettiği ülkeler Fransız Le Pen'e sımsıkı sarılırken Özgür Özel'e sırtını döndüler. E İmamoğlunu artık konuşan bile yok. Ama bütün bu yaşananların dışarıdaki yansımasını ülkemizin bir zafiyeti olarak gören, pusuda bekleyen ve bu durumu ülkemiz aleyhine fırsata çevirmek isteyenler var.
ŞER EKSENİ BOŞ DURMUYOR25 Mart günü Atina'daki Yunanistan Deniz Kuvvetleri Astsubay Okulu'nun askerî geçit töreni sırasında Yunanlı Astsubayların "Kıbrıs Yunan'dır" diye slogan atarak Türkiye'ye yönelik küfürlü ifadeler kullanmaları tesadüf olmasa gerek. Aynı şekilde geçtiğimiz hafta Güney Kırbrıs'ta EOKA'cı teröristlerin Türkiye'ye karşı sözde kurtuluş mücadelesi başlattıklarını ilan etmeleri de hiç tesadüf olmasa gerek. Daha da vahimi şer ekseninin en önemli parçası soykırımcı İsrail'in ikide bir Türkiye toplantısı yapması ve Suriye'de Palmira ve T4 üslerinin yakın civarı da olmak üzere Şam'a, Dera'ya, Tartus ve Lazkiye'ye hava saldırıları düzenlemesi ne anlama geliyor. Tabi bütün bunlara ilaveten ABD'nin mikroskobik ortağı GKRY ile Doğu Akdeniz'de askeri tatbikat yapmasının Türkiye için anlamı nedir Evet biz içimizde bizimle meşgul edilirken dışarıdakiler boş durmuyor. Özgür Özel'in yurt içinde yaptıklarını bir de bu cephesiyle okumak lazım.