Hava-hava füzelerinin karşı konulmaz cazibesi

Günümüz modern harplerinin doğası ve karakteri geçmişe göre oldukça değişmiştir. Önceleri bir ülkenin hava unsurlarının düşman hava unsurlarını engellemesi, kendi kara ve deniz unsurlarını desteklemesiyle yürütülen konvansiyonel harpler vardı. Günümüzde bu konseptin yerini teknolojideki müthiş gelişmelere bağlı olarak görünmeyen, tespit edilemeyen savaş uçaklarıyla düşman ülkelerin hava sahalarını ele geçirip mutlak hava üstünlüğüne sahip olmak suretiyle düşman kara ve deniz unsurlarının bir anda etkisiz hale geldiği yeni savaş modeli ortaya çıkmıştır. Bu konsept geliştirilirken hava gücünün yıkıcı etkisini azaltmak, denizde ve karada etkinliği artırmak maksadıyla robotik teknolojilere dayalı otonom silah sistemleri geliştirilmiş, insan gibi düşünen ve hareket edebilen silah sistemleri sayesinde savaşta olası insan kayıplarının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Bugün Türkiye yapay zeka temelli çok sayıda silah sistemi üretmekte, özellikle ana muharebe sistemleri dediğimiz savaş uçağı, tank ve zırhlı araçlar ile gemi ve hücum botlarda kendi kendine düşünebilen, kendi kendini geliştirebilen, sesle iletişim kurmanın mümkün olduğu ileri teknolojileri başarıyla kullanabilmektedir. Ancak burada asıl konu mutlak hava üstünlüğünü elde tutabilmenin anahtarı olan görünmez uçaklara karşı Türkiye radar görünürlüğü dünyada en düşük olan Kaan savaş uçağı ile neredeyse görünmez durumdaki ABD'nin F-35, F-22 ile Çin'in Chengdu J20 ve Shenyang J35 (FCJ31) gibi uçaklarını vurabilecek hava-hava füzelerini üretmiş olmasıdır.

GÖKTUĞ PROJESİ

Göktuğ Projesi, Türkiye'nin yerli ve milli hava-hava füzelerini geliştirmek amacıyla 2013 yılında başlattığı savunma sanayii projesidir. Bu proje, Türk Hava Kuvvetleri'nin dışa bağımlılığını azaltmak, modern hava muharebe yetenekleri kazanmak ve özgün füze teknolojileri geliştirmek için hayata geçirilmiştir. GÖKTUĞ Projesi, Savunma Sanayi Başkanlığı koordinesinde TÜBİTAK SAGE, ASELSAN ve ROKETSAN'dan oluşan bir konsorsiyum tarafından yürütülmektedir. Bugüne kadar görüş içi 40 km menzilli Bozdoğan füzesi ile görüş ötesi 80 km menzilli Gökdoğan füzesi üretilmiş ve envantere girmiştir. Bu füzeler hem uçaklar dahil her türlü hava aracını hem de uçaklardan atılan füzeleri vurabilmektedir. Halen geliştirilmekte olan Gökhan füzesinin ise ayrı bir önemi ve özelliği var. Gökhan füzesinin şu an dünyada en iyi hava-hava füzesi durumundaki Meteor füzesinden daha üstün niteliklere sahip olması planlanmaktadır. Gökhan, Türkiye'nin ilk ramjet motorlu görüş ötesi hava-hava füzesi (BVR) olarak geliştirilen stratejik bir silah sistemidir. Göktuğ Projesi kapsamında geliştirilen üçüncü füze olan Gökhan, çok uzun menzilde, yüksek hızlı hedefleri etkisiz hale getirmek üzere tasarlanmıştır. Sahip olduğu 250 km'nin üzerinde menzili ve yaklaşık 100 km kaçış imkansız bölgesi sayesinde Kaan uçağı ile birlikte kullanıldığında Türkiye'nin tartışmasız şekilde bölge hava üstünlüğüne sahip olmasını sağlayacaktır.