Gündem Suriye

Suriye'de yaşanan gelişmeler sadece Türkiye için değil aynı zamanda doğuda İran ve Irak, batıda ise Filistin olmak üzere bütün bölge için ciddi etkiler üreten bir sürece dönüştü. Artık Suriye'yi sadece Suriye üzerinden okuyamayız. Dün İstanbul Dolmabahçe çalışma ofisinde son derece önemli bir toplantı yapıldı. Suriye Devlet Başkanı Ahmet El Şara, beraberindeki Suriyeli bakanlarla birlikte Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve ilgili bakanların katılımıyla İstanbul'da önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Zamanlaması da son derece kritik olan bu toplantının ABD-İran görüşmelerinin çıkmaza girdiği bir anda bölgede yaşanan son gelişmeler üzerine gerçekleştirilmiş olması da dikkat çekicidir.

ŞARA HEDEFTE

Türkiye'nin özellikle Suriye'nin kuzeydoğusundaki PKKPYD üzerinde ciddi baskı oluşturması, diğer alanlarda Suriye'nin meşru hükümetine karşı olabilecek yasadışı kalkışma ve olayların önlenmesinde Şara'ya destek vermesi hem İsrail'in hem ABD'nin hem de İran'ın ayrıştırıcı sinsi planlarını bozuyor. Avrupa da dahil bütün bu aktörler Suriye'yi Iraklaştırıcı, Lübnanlaştırıcı şekilde yaklaşımlarla parçalanmış Suriye'de kendi çıkar ve nüfuz alanlarını oluşturmak istiyorlar. Bunun için İsrail güneydeki Dürzilere özerklik verilmesini, Tartus-Lazkiye hattında özerk Nusayri bölgesi kurulmasını, kuzeyde PKKPYD'ye imtiyazlar sağlanarak federatif Suriye anayasası yapılmasını isterken diğer aktörler de buna açık veya örtük destek veriyorlar. ABD bir taraftan bize şirin görünmek isterken diğer taraftan Suriye'nin kuzeyindeki askeri varlığını çekmiyor, daha da önemlisi PKKPYD'ye olan desteğini de sürdürüyor. Diğer yandan Şara'ya bağlı Suriye milli güçlerindeki bazı gruplar da ayrıştırılmaya başlandı. Üç gün önce Şara güçlerinden bazı silahlı unsurların Hımmeym üssündeki Rus güçlerine karşı saldırı yapması ve Rus savaş uçaklarının havalanarak bunlara karşılık vermesi olayın başka bir boyuta taşınmasını tetikledi. Buradaki stratejinin dikkat çeken yönü meşru Suriye hükümetini zayıflattıktan sonra kabul ettirecekleri federatif planı Suriye hükümeti üzerinden Türkiye'ye dayatmaya çalışmak. Yani ilk adımdaki amaç Şara'yı ya dönüştürmek ya da değiştirmek. Adı konulmasa da Suriye'de henüz sıcak çatışmaya varmayan örtük bir savaş yaşanıyor. Ve bu sessiz savaşın tarafları bir tarafta Türkiye ve Şara hükümeti diğer tarafta ise neredeyse geri kalan herkes.

TÜRKİYE SONUCU BELİRLER

En son söylenecek lafı en başta söyleyeyim. Suriye'de denklemi Türkiye kurar, diğer aktörler de denklemde belirlenmiş yerlerini alırlar. Bu nasıl olacak diye bakacak olursak Türkiye'nin Suriye jeopolitiğindeki güç mücadelesinde oldukça hazırlıklı ve kararlı olduğunu görebiliriz. 26 Kasım-8 Aralık 2024 tarihlerinde gerçekleşen Suriye devriminde meşru güçleri destekleyen Türkiye, İran ve Rusya'nın bölgedeki etkinliklerinin minimize edilmesini de gayet başarılı bir şekilde sağladı. Hem Irak hem de Suriye'deki PKKPYD terör örgütü üzerindeki baskıyı hiç azaltmadan Suriye Milli Ordusu ve Suriye Milli Sınır Muhafızları'nın teşkili için kolları sıvadı. Bu maksatla önce askeri ataşe ve sonra general rütbesinde bir askeri personeli danışman olarak Suriye'ye atadı. Devamında çok sayıda askeri heyet ve teknik danışman bu süreçte Suriye'ye sık sık gidip geldiler ve halen bu ziyaretler sıklıkla devam etmektedir. Bu hazırlıkları iki şekilde okumak mümkün. Birincisi başta milli ordu kurulması olmak üzere konvansiyonel Suriye güçlerinin teşkil edilmesi, ikincisi ise bu hassas ve kırılgan geçiş sürecinde Suriye meşru güçlerinin korunması için Suriye'de üs bölgeleri tesis edilmesi. Bu hazırlıklarda belli bir seviyeye ulaşılmış olduğunu düşünüyorum. Sağlam bir planlama ve tam bir hazırlık sürecinden sonra çok daha hızlı ilerleneceğini göreceğiz. Bir Türk atasözü vardır ya 'zor oyunu bozar' diye, tam da şimdi Suriye'de bu yaşanıyor.