Gazze bugün dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak anılıyor. Ancak bu durum bir günde ortaya çıkmadı. Geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren adım adım örülen bir sürecin, tasarlanan bölgesel dönüşümlerin ve bilinçli bir uluslararası politikanın sonucunda Gazze ve Filistin halkı bugün tarihin en karanlık dönemlerinden birini yaşıyor. Gazze'de yaşananları anlamak için bu uzun sürecin kilometre taşlarına bakmak gerekiyor.
FİLİSTİN'İN KAYBOLAN TARİHİ (1917-1947)
1917 Balfour Deklarasyonu, Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurulmasına İngiltere'nin verdiği siyasi destekti. Ardından gelen İngiliz mandası yıllarında (1917-1947), dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler sistematik olarak Filistin'e göç ettirildi. Bölgenin demografik yapısı bilinçli şekilde değiştirildi; Filistinlilerin kendi topraklarında siyasi egemenlik kurmasının önüne geçildi. Bu dönem, Filistinlilerin devletleşme sürecinin kırıldığı, ileride yaşanacak çatışmaların temelinin atıldığı kritik bir eşikti.
İSRAİL'İN KURULUŞU VE DÖRT SAVAŞ (1948-1973)
1948'de İsrail'in kuruluşuyla birlikte Ortadoğu'nun dengesi geri dönüşsüz biçimde değişti. Ardından bölge dört büyük savaş gördü: 1948 Arap-İsrail Savaşı, 1952 Süveyş Krizi, 1967 Altı Gün Savaşı, 1973 Yom Kippur Savaşı. Bu savaşların her biri Filistin'in toprak kaybını hızlandırdı, İsrail'in askeri-siyasi gücünü pekiştirdi ve Arap ülkelerinin İsrail'le uzun vadeli mücadele kapasitesini aşındırdı.
ORTADOĞU'NUN DİZAYNI (1973-1993)
1973'ten 1993'e uzanan dönem, Ortadoğu'nun yeniden şekillendirildiği bir "dizayn süreci"ydi. Bu yıllarda bölgede: 7 askeri darbe, 12 devlet başkanına yönelik suikast, çok sayıda sabotaj, iç karışıklık ve siyasi müdahale yaşandı. Bölge ülkeleri istikrarsızlaştırıldı, ordular parçalandı, siyasi iktidarlar zayıflatıldı. Nihayetinde İsrail'e karşı cephe alabilecek neredeyse hiçbir devlet kalmadı. Ortadoğu, İsrail ve ABD'nin stratejik çıkarlarına uygun bir jeopolitik çizgiye oturtuldu.
FİLİSTİN DAVASININ DAĞILMASI (1993-2007)
1993 Oslo Anlaşması, Filistin için bir barış umudu değil; uzun vadeli bir zayıflatma sürecinin başlangıcı oldu. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında yapılan anlaşma, sahada Filistinlilerin güçbirliğini kırdı. ABD ve Batılı müttefiklerin desteğiyle Filistinli direniş grupları ayrıştırıldı, bölündü. Bir yanda Batı Şeria'da zayıflayan bir Filistin Yönetimi, diğer yanda giderek kuşatılan bir Gazze doğdu. Bu dönem, Filistin'in devletleşme hedefinden uzaklaştırıldığı, Filistin iç bütünlüğünün çözüldüğü yıllardı. Ayrıca Filistin dışında Irak, Libya ve Suriye parçalandı.
FİLİSTİN'İN İKİYE BÖLÜNMESİ VE AÇIK HAVA HAPİSHANESİ (2007-2025)
2007'de Hamas ile El-Fetih arasında yaşanan iç çatışma, Filistin'i ikiye ayırdı: Batı Şeria - Filistin Yönetimi, Gazze - Hamas yönetimi. O günden bu yana Gazze 18 yıldır kesintisiz bir abluka altında. Halen Batı Şeria'nın yalnızca üçte biri Filistinlilerin kontrolünde bulunuyor. 2007-2023 yılları arasında, Aksa Tufanı dahil 8 büyük çatışma yaşandı. Her defasında ateşkes İsrail tarafından bozuldu; saldırılar sonrası yeni yerleşim yerleri kurularak Filistinlilerin toprakları gasp edildi. Gazze küçültüldü, Filistinlilerin nüfusu ve coğrafi bütünlüğü sistematik olarak daraltıldı. Bugün İsrail, Gazze'nin yaklaşık yarısını fiilen işgal etmiş durumda. Ateşkes ilan edilmiş olsa bile İsrail'in Gazze'den çekilmemesi, uluslararası müdahalelere rağmen Gazze'de bir Filistin yönetiminin kurulmasına engel olunması dikkat çekiyor.

6