Ege'de sinsi oyun

Lozan'a meydan okuyanlar coğrafyanın gerçeğiyle yüzleşir. Yunanistan'ın adaları silahlandırma girişimi, İsrail ile kurulan askeri yakınlaşmanın gölgesinde Ege'de yeni bir gerilim hattı oluşturmayı amaçlıyor. Türkiye'nin hem hukuki hem de askeri üstünlüğü ortadayken, Atina'nın mütecaviz bir hamlesi sadece kendisini değil, onu provoke edenleri de aynı sonuçlarla yüzleştirir.

TARİHE MEYDAN OKUMAK

Yunanistan'ın İsrail'den alacağı hava savunma sistemlerini Doğu Ege adalarına yerleştirme hazırlığı, Türkiye'ye yönelik doğrudan bir provokasyondur. Oysa Lozan Antlaşması'nın 12 ve 13. maddeleri bu adaların silahsız statüsünü açıkça belirler. Ayrıca 1947 Paris Antlaşması, On İki Ada'nın "silahsızlandırılma şartıyla" Yunanistan'a devredildiğini kayıt altına almıştır. Bugün Atina bu statüyü bozarak yalnızca Türkiye'ye değil, kendi imza attığı uluslararası belgelere de aykırı hareket etmektedir.

ŞER İTTİFAKININ TÜRKİYE'Yİ ÇEVRELEME HAYALİ

İsrail-GKRY-Yunanistan hattında giderek artan askeri işbirliği, bölgeye yeni bir gerginlik yükü taşımaktadır. Tatbikatlar, anlaşmalar, savunma projeleri... Hepsinin ortak paydası Türkiye'yi baskılamaktır. Ancak Atina'nın unuttuğu şey askerî coğrafya, stratejik derinlik ve operasyonel kapasitenin Türkiye'nin lehinde olduğudur. Ege'deki ada zincirleri haritada avantaj gibi görünse de modern harp doktrini bunun tam tersini söyler. Adaların ikmal hattı kırılgandır ve kolay kuşatılır, hava üstünlüğü kaybedildiğinde savunma dakikalar içinde çöker. Mora Yarımadası dahil, anakaradan ayrılmış coğrafi alanlar savunan güce dezavantaj, taarruz eden tarafa avantajlar sağlar. Bu nedenle Türkiye Ege'de taktik üstünlüğe doğal olarak sahiptir. Ayrıca Türkiye askeri teknolojide de üstünlüğü elinde tutmaktadır. Türkiye ABD ve Çin'den sonra dünyanın 3. büyük SİHA gücüdür. Rusya ve Hindistan dahi Türkiye'nin gerisindedir. Bu yalnızca teknoloji değil, saha tecrübesi demektir. Sürü SİHA konsepti, kamikaze İHA taarruz yeteneği, deniz-hava müşterek operasyon kapasitesi, dakikalar içinde baskılama doktrini, Türkiye'nin elindedir ve Ege'nin her santimetrekaresine uygulanabilir.

EGE'DE OLASI GERGİNLİĞİN SONUÇLARI

Ege, 214.000 km² büyüklüğünde ve 3.000'e yakın ada, adacık ve kayalıktan oluşur. Modern harp şartlarında Türkiye'nin bu coğrafyada kontrolü tesis etmesi, bir gün bile sürmez. Bu bir siyasi iddia değil teknoloji üstünlüğü + coğrafi avantaj + lojistik derinlik üçlüsünün matematiksel sonucudur. Yunanistan'ın şunu bilmesi gerekir; eğer İsrail'in kışkırtmasıyla Türkiye'ye karşı saldırgan bir adıma kalkışırsan, yalnızca kendin değil, seni bu yanlış hesaplara kışkırtanlar da hedef haline gelir. Türkiye böyle bir senaryoda sadece Yunanistan'ın değil, İsrail dahil provokasyonda rol alan bütün aktörlere bedel ödetir.