Çelik kubbenin stratejik anlamı
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi geçtiğimiz hafta çok önemli bir karara imza attı. Türkiye'de bütünleşik bir hava savunma sistemi kurulması için düğmeye basıldı. Zaten bunun altyapı çalışmaları uzun süredir devam etmekteydi. Daha önceden GÖKKUBBE olarak adlandırılan bu proje şimdi Çelik Kubbe adıyla somutlaşmaya başladı. Çelik Kubbe sayesinde bugüne kadar milli olarak ürettiğimiz alçak irtifadan uzay seviyesine kadar etkili olabilecek bütün hava savunma sistemleri tek bir çatı altında toplanacak. Çelik Kubbe sistemi "HAKİM" adı verilen yapay zeka temelli bir yazılım sistemi ve bu yazılım sisteminin yöneteceği silah sistemlerinden oluşmaktadır. İşin beyni işte bu yapay zeka temelli yazılım sistemi. Milli ve yerli olarak Türk mühendisleri tarafından oluşturulan bu yazılım, algoritması milli şifreleme ile kodlandığı için sisteme dışardan sızmak da imkansız.
HAKİM HAKİMİYET SAĞLIYOR
HAKİM Yazılım sistemi sayesinde radarlar, sensörler, roket podları, komuta kontrol ve iletişim sistemleri ve daha sayamayacağımız binlerce alt sistem birbirleriyle konuşur hale gelebiliyor. Böylece yüzlerce kilometre derinlikte tespit edilen düşman hedefleri saniyeden bile kısa sürelerde oluşturulan hava resmi içerisinde gösterilerek komuta kontrol ve hareket merkezlerine eşzamanlı olarak bildirilebiliyor. Sadece yurtiçinde de değil yurtdışında bulunan bütün silahlı kuvvetleri unsurlarımızda bu hava fotoğrafını aynı anda görebiliyorlar. Sadece bu kadar da değil yazılım sistemi aynı anda hangi silah sisteminin hangi kademede ve ne zaman düşman hedefine müdahale etmesi gerektiğini de bildiriyor. Sistem çok karmaşık olduğu için daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim ama hem ana karamızda hem mavi vatanda hiçbir boşluk kalmayacak şekilde bütün tehditleri aynı anda karşılayabilecek güç ve kapasiteye sahip. Ayrıca Çelik Kubbe'nin aynı zamanda Türkiye'nin keşif ve gözetleme uydularıyla da irtibatlı olduğunu belirtmek isterim. Yani sadece gök vatan değil gök vatanın uzay boşluğu da artık bizim hakimiyetimizde olacak.
ÇELİK KUBBENİN JEOPOLİTİK ETKİSİ
Şöyle bir etrafımızdaki duruma bakacak olursak aynı aktörlerin tıpkı Bir ve İkinci Dünya Savaşı öncesinde olduğu gibi benzer hareketleri yaptıklarına şahit oluyoruz. Doğu Akdeniz, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve bunlar arasında kalan bütün Orta Doğu coğrafyasında bugün ABD ve batılı güçlerin büyük bir yanıtlanması var. Ve bunlar gitmeyecekler de. ABD ve batılı güçler önce yığınaklanırlar, sonra vurup parçalarlar ve nihayetinde dünya siyasetini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirirler. Zaman değişse de emperyalist güçlerin sömürü düzeni değişmez. Siyaset her zaman silahla çizilmiştir. Hukuk ve adalet sadece güçlü olanlar için işler. Günümüzde ABD ve batılı güçlerin en önemli dizayn aracı hava kuvvetleridir. Hava kuvvetleri sayesinde dünyanın her yerinde ulaşabilirler ve istedikleri bölgeyi istedikleri şekilde düzenleyebilme kabiliyetine sahip olurlar. İşte Çelik Kubbe sadece Türkiye'nin stratejik güvenliği için değil Rusya ve Çin dahil bütün emperyalist güçlerin askeri ve siyasi varlığını sınırlandıracak çok önemli etkilere sahiptir. Bu sayede başta Orta Doğu olmak üzere pek çok bölgede yakın dönemde Türkiye stratejik hava üstünlüğüne sahip olacaktır. Kısacası Çelik Kubbe sayesinde jeopolitik denklemde artık Türkiye çok daha fazla yer almaya başlayacak. Gurur verici değil mi Bu sistemin kurulmasında başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere mühendisinden müdürüne, teknisyeninden işçisine kadar emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Çok yaşa Türkiye'm.