Batı'nın doğudaki yeni savaş alanı: İran
13 Haziran'da başlayan barbar, soykırımcı İsrail'in İran'a yönelik hava saldırıları maalesef kapsamı genişleyerek devam ediyor. Bu saldırılar karşısında İran kendi hava sahasının kullanılmasını önleyemediği gibi etkili bir karşılık da veremedi. Dikkat edilirse İsrail geçtiğimiz perşembeyi cumaya bağlayan gece hava saldırılarına başlamış olsa da İran ancak 24 saat sonra ilk karşı saldırıda bulunabildi. Bu durum İsrail'in İran'a yaptığı saldırının etkisini göstermesi bakımından önemlidir.
ABD SAVAŞIN İÇİNDE
ABD'nin bu savaşın içinde olmadığına dair birtakım açıklamalar gelse de durum hiç de öyle değil. İsrail'in İran'a saldırısından önce ABD'nin İran'ın radarlarını, hava savunma bataryalarını ve iletişim sistemlerini elektronik taarruzla kör ettiği bilgisi var. İsrail önceden adeta kısmi felç durumundaki İran'a saldırmış durumda. Muhtemelen bu sebeptendir ki İran İsrail'e karşılık vermekte geç kaldı, ancak 24 saat sonra karşılık verebildi. ABD'nin İran'a yaptığı elektronik taarruz nedeniyle İran devlet ve ordu kademesinde iletişimlerin koptuğu, kurumların kendi aralarında belirli bir süre haberleşemedikleri ifade ediliyor. İkinci olarak İsrail havada yakıt ikmali yapılmasını gerektirecek bu kadar geniş kapsamlı hava saldırılarını tek başına yapamaz, ancak daha önceki saldırılarda olduğu gibi ABD ve Batı'nın havada yakıt ikmal desteği sağlaması halinde yapabilir. Tabi ABD ve Batı'nın erken ikaz ve ihbar uçaklarının bölgede olması, İsrail savaş uçaklarının İran hava sahasında olduğu esnada İsrail'in hava sahasının korunması, İran'ın misilleme saldırılarında İsrail'e fırlattığı füzelerin Irak ve Ürdün hava sahsında vurulması gibi çok yönlü destek verdiğini de unutmamak lazım.
BATI'NIN STRATEJİK İRAN PLANI
Her ne kadar İsrail, İran'a saldırmış gibi görünse de aslında ABD ve Batı'nın doğudaki yeni savaş alanı İran'dır. Geçmiş tecrübeleri göz önüne aldığımızda İsrail dahil Batılı emperyalist sömürgeci güçlerin en son aşamada bir ülkeye saldırabilmesi için iki önemli kriterin oluşması gerekir. Birincisi hedef ülkenin hava kuvvetleri ve hava savunma sistemlerinin olmaması, etkisiz veya zayıf durumda bulunması gerekir. İsrail'in İran'a halen yapmaya devam ettiği hava saldırılarına karşı İran hava kuvvetlerinin bırakın mukabil yani karşı harekat yapmasını veya İsrail hava kuvvetlerini önleyici hava harekatı icra etmesini, bir tane bile savaş uçağı kaldıramadığını görüyoruz. Aynı Saddam dönemindeki Irak gibi. Şu an İsrail hava kuvvetleri maalesef İran içerisindeki mevcut hava savunma bataryalarını sistematik olarak vurabildikleri için derinlikte ilerlemelerini sağlayan hava koridorları açmış gibi görünüyor. Öyle ki bu koridorlardan bir tanesinin içinde başkent Tahran da bulunuyor. İkinci kriter ise saldırı yapıldığı esnada hedef ülkeye dışarıdan yardım ve desteğin gelmemesi gerekiyor. Bugün İran'ın stratejik ortakları olan Rusya ve Çin nerede Hani bunlar stratejik ortaktı. Dolayısıyla ABD, Rusya ve Çin'e "buranın patronu benim" sizlerin stratejik ortaklığını da çöpe attım mesajını veriyor.