ÖNCE bir sorumun yanıtını merak ediyorum.
Tatile giderken valizinize hangi kitapları koydunuz Yıllar önce kitap ekleri yılın ödül alan kitaplarını, çok satanları, önemli kitapları bir ekte toplarlardı. Tavsiye edilenleri göz gezdirebilmeleri için de kitapçıda birkaç iskemle bulunurdu.
Kitapçılar kapının girişinde böyle bir liste koyabilirler.
Meraklı bir okur çok satılan, çok okunan, ödül alan kitapları öğrenirdi. Onlara başka bir yardımda bulunayım; Türkiye'nin birçok kentinde, tatil yerlerinde kütüphaneler var, onlardan yararlanabilirler ama bir tavsiye bekliyorlar.
Bunları yaparsak sanırım genç kuşak ve büyükleri de telefondan gözlerini ayırabilir.
Dünya istatistiklerinde yurttaşlarımızın bilgisayar karşısından ayrılamadığını belirtiyorlar.
Okurların kimi harcama listesinde onu en sona koyuyorlar.
Haberin DevamıTeknolojinin bu alanda okumada ne kadar yardımcı olduğunu bilmiyorum. Yalnız ünlü sinemacı Woody Allen'ın saptamasına katılıyorum. Benim yapay zekâyı benimsemem için Dostoyevski'nin 'Suç ve Ceza'sını yazması lazım.
Evdeki kütüphanelerden birçoğunda ansiklopedilere bakılmıyor, artık kullanılmıyor. Oysa bu yanlış bir tavır; Meydan Larousse gibi, Britannica gibi ansiklopedilerin birçok maddesi bugün başvuru kaynağıdır.
Yaşadığınız ülkenin düşünce dünyasını, edebiyatını bilmeden onu anlamak mümkün değildir.
Siyaset tarihini bilmeden bugünü anladığınızı sanmak yanlıştır.
Birçok kimse Anıtkabir'i ziyaret ediyor, onların kaçı acaba Nutuk'u okudu.
Osmanlı'dan bugüne siyasal tarihimizi de bilmemiz gerekiyor. Bir kütüphane için çeşitlilik şart.
Yıllar önce benim de bulunduğum bir heyette öğrencilerin okuması için şart olan yüz yazarı seçmiştik, aramızdan ayrılan yazarlar seçime girmişti.
Ne yazık ki okumadan özetli bu kitaplar gençlere ulaştı, işlevini yerine getiremedi.
Tiyatro seyircisi iseniz bizim tiyatro tarihini bilmemiz mecburiyettir, aynı biçimde opera tarihini de. Bugün çok sevdiğiniz bir yazarın edebiyat tarihindeki yerini incelemeden çağdaş bir yazarı sindiremezsiniz.