Sait Faik Abasıyanık'ın seçme hikâyeleri
Bir kitabın yayımlanmasının üzerinden yetmiş yıl geçince telifi serbest kalıyor.
Buna göre şimdi bazı yazarları birçok yayınevi basabiliyor.
Asıl halledemediğimiz sorun ortada duruyor.
Bir kitabın mirasçıları bulunamayınca o kitap basılamıyor, genç okurların onu okuyabilmesi için yetmiş yıl beklemeleri gerekiyor.
Ancak kütüphanelere gidip okuyabilecekler. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın buna yasal bir çözüm bulmasını yıllardır bekliyorum. Mirasçısı bulunmadığı için edebiyat gündeminden uzak kalıyorlar.
Benim tanıdığım birçok yayınevi programlarını bu yasağa göre hazırlıyorlar.
Birden fazla mirasçı varsa, yasa koşullarına göre bölüşüyorlar, kitaplar öyle yayımlanabiliyor.
Hiç kuşkusuz bu edebi eserler dışında da geçerli.
Haberin Devamıİki sevdiğim müzikçinin besteleri dinlenemiyor.
Muhlis Sabahattin'in ve Neveser Kökdeş'in.
Kitaplara kendimden örnek vereyim: Ercüment Behzat Lav'ın ve İhsan Yılmaz'la birlikte yaptığımız Celâl Sılay'ın şiirlerini basamıyoruz, çünkü mirasçılarını bulamıyoruz. Türkiye'de operet denince Muhlis Sabahattin'in adı ilk sıralarda anılır, yıllar önce Ayşe Opereti'nin bir kaydını dinlemiştim, tanıtımı şair Baki Süha Edipoğlu yapmıştı, başrolde de Zeki Müren vardı.
Neveser Kökdeş'in bestelerini de piyanosu eşliğinde sanatçılar söylerlerdi.
100 TEMEL ESERDEN BİRİ
SAİT FAİK ABASIYANIK'ın kitapları da artık çeşitli yayınevlerince yayımlanıyor.
Zaman zaman onun kitaplarından söz edeceğim.
Onu Cağaloğlu'ndaki salonda bir edebiyat matinesinde tanıdım, kürsüye çıkıp bir öyküsünü okumuştu. Tanıtımını da Özdemir Asaf yapmıştı.
Bugün tanıtacağım kitap Seçme Hikâyeler.
Arka kapaktaki fotoğraf Ara Güler'in.
Altındaki not: