Memet Baydur'un şiirleri

Memet Baydur'u çeşitli ürünlerinden tanırsınız. Biyografisini okuduğunuzda yazdıkları kadar çalışmalarının da önemini öğreneceksiniz.

Memet Baydur (1951-2001), Ankara'da doğdu. Üniversite eğitimi için gittiği Londra'da uzun yıllar yaşadı. 1979'dan başlayarak çeşitli dergilerde yazı ve öyküleri çıktı. Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan eşinin atandığı görev yerleri nedeniyle değişik ülkelerde bulundu. 1982 yılında Kenya'da "Toplu İletişim Okulu"nda sinema tarihi, sinematografi ve tiyatro dersleri verdi. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nda sinema dersleri verdi, Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazdı. İspanya'da Madrid Uluslararası Akdeniz Tiyatro Enstitüsü'nün kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1992'den başlayarak Bonn Tiyatro Bienali'nin Türkiye danışmanlığı görevinde bulundu. Oyun yazarlığına Afrika'dayken başladı. Peş peşe yazdığı oyunlarıyla Türk tiyatrosunun önde gelen yazarları arasında anıldı. Çok sayıda oyunu sahnelenmeye günümüzde de devam ediyor. Oyunlarının yanı sıra öykü, deneme, mektup ve sinema alanlarında da kitapları yayımlandı.

Haberin Devamı

Memet Baydur'un çeşitli dönemlerde yazıp bir dosyada biriktirdiği şiirleri ilk kez bu kitapta yayımlanıyor.

ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

DİL BALIKLARIYLA SOHBET

Resimdeki geminin yelkeninde bir pencere var,

Pencerenin kıyısında bir saksı fesleğen

Gemi kiremit rengi,

Öyle boyamışlar, pencere açık

Kaptan kamarasında bir denizkızı resmi var başucunda

Büyük ağır pirinç pusula su içinde geziniyor

Pipo tütünlerini sakladığı kavanozun yanında

Elma kabuklarını soyduğu çoban bıçağı

Gemiye piyanoyu sokmak zor oldu, dört bacağından

Vidaladılar güverteye, maun masaya fırtına çıkınca

Devrilmesin bardaklar diye

Dört küçük yuvarlak bardak çukuru oydular

Yelken bezini sever ama kalın ketendi çarşaflar yastık yüzleri

Geminin en iyi tarafı sevgilim

Nereden baksan deniz görünüyor

Su geçirmez bir müzik sistemi de kurulunca

Brahms'larını, Bach'larını da gemiye taşıdı

Yüzmeyi bilmeyen bir insan için garip çaba

Sonra bir gece, uzun bir gece

Oturup karaya baktı

Kemik hastanesinin ışıklarını,

Devlet Demiryolları Kampı'nın seslerini,

Suyun ötesinde osuruklu böcekler gibi