İstanbul'un 2500 yıllık tarihi

Tarih boyunca seyahatnamelere, araştırmalara, romanlara, filmlere konu olmuş, yeryüzünün en eski şehirlerinden biri olan İstanbul'un 2500 yıllık tarihini anlatıyor Önder Kaya, İstanbul Tarihi adlı kitabında.

Kitabı yazma amacını da önsözde açıklıyor:

"Şehir, eski devirlerden bu yana sürekli bir cazibe merkezi olmuş ve çevresindeki topluluklarca arzulanmıştır. Çevre uygarlıklar bu gözde mekâna gayet görkemli isimler vermişlerdir. Bulgarlar "Çarigrad" yani çarın şehri, Araplar ise "el-Mahrusa" yani gözetilen, korunan kent unvanını yakıştırırken, şehre sahip olanlar da ellerindeki cevherin farkında olduklarını yine kullandıkları başka sıfatlarla göstermişlerdir, İmparator Konstantin, temellerini attığı kente 'Nea Roma' yani Yeni Roma diyerek ilkçağ dünyasının en görkemli kentinin veliahttı olan bir yerleşimde hüküm sürdüğünü ilan eder. Bir diğer Doğu Roma imparatoru olan ve devlete altın çağını yaşatan Justinyanus ise şehri 'Ebedi kent' olarak nitelendirir. Osmanlılar da payitahtlarına 'Dersaadet' yani mutluluk kapısı demeyi tercih ederler.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

TARİH BOYUNCA KİLİT KONUMDA

İstanbul, tüm bu unvanları fazlasıyla hak eder. Zira kent, Megaralılar tarafından temellerinin atıldığı ilk anlardan itibaren kilit konumunu muhafaza etmeyi bilmiş ve bir metropol olma özelliğini korumuştur. Pers-Yunan savaşlarında ve sonrasında Yunan sitelerinin kendi aralarındaki Peleponnes savaşlarında rol almış, Roma devrinde çıkan iç isyanlarda taraf olmuş, hatta bu isyanların birinde muhalefet ettiği Septimius Severus tarafından büyük bir zarara uğratılmıştır.

Ancak gerek bu hükümdar gerek sonraki Roma imparatorları kentten vazgeçememişler ve bunun neticesinde Büyük Konstantin, şehri Roma imparatorluğunun merkezi yapmıştır. Hz. Muhammed'in hadisine konu olan şehir, Batı Hıristiyanlarının da düşlerini süslemiştir. 1204'te büyük bir yağmaya sahne olurken, 1453'te şehre giren Osmanlılar, Bursa ve Edirne'yi bir yana bırakarak İstanbul'u saltanatlarının merkezi haline getirmişlerdir. Şehirdeki Osmanlı iktidarının ilk hükümdarı olan Fatih, tıpkı şehre adını veren Büyük Konstantin gibi, yeni başkentine farklı yerlerden nüfus getirtmiştir. Kenti pagan devri ve Hristiyanlık döneminin abidevi eserleri ile donatan Konstantin'le yarışırcasına, o ve vezirleri birbiri peşi sıra külliyeler etrafında gelişen mahalleler inşa etmişlerdir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı