Her yerde kitap var

BUNALTICI yaz mevsiminde içimi ferahlatan bir fotoğrafa rastladım.

Bir genç hanım seyyar bir kütüphane açmış. Bir arabadaki raflarda çeşitli kitaplar sergileniyor, arabayı sürüyor, istekleri karşılıyor.

İçten Gürcan, 1981 yılında İskenderun'da doğmuş, Ankara'da okumuş, Dikili'ye göç etmiş. Seyyar kitaplığın adı da Behçet.

Aşağı yukarı 300 tane kitap var arabada, altında da deposu, seyrek istekleri oradan karşılıyor.

Çeşitleri sordum. Aldığım yanıt şu.

- Klasikler

- Türk Edebiyatı

Soranlar olursa onlara da tavsiyelerde bulunuyor. Üç kitap alan biri, dördüncüyü de siz seçin dediklerinde, onlara Türk edebiyatının seçkin adlarından birini veriyor.

Yazın sabah 7 ile 12 arasında çalışıyor, yaz mevsimi dışında ise akşam 8'e kadar dolaşıyor.

Siyaset üzerine kitaplar arabasında pek yok, gerekçesine katılıyorum, kitap fuarlarında bu tür kitaplar yeteri kadar var, imza günleri de bunları öne çıkarıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İçten Gürcan'ın bu görüntüsü bana benzer çabaları gösteren edebiyatçıları ve kitapçıları hatırlattı.

KENDİ KİTAPLARINI SATANLAR

- HALİM ŞEFİK GÜZELSON

Hürriyet Gösteri dergisini yönetirken tanıdım onu. Derginin Cağaloğlu'nda Molla Fenari Sokağı'ndaki yönetim yeri Hür Han'a sık sık gelirdi. Bana uğrar, vaktini daha çok arkadaşlarımın çalıştığı odada geçirirdi.

Şiir üzerine konuşur, şiirlerini anlatır ve okurdu. Hoşuma giden yanı, orada çalışan biri gibiydi, biz de öyle hissederdik.

Ne o yabancılık çekti ne de biz. Öylesine benimsemişti ki, bazen akşamleyin biz çıkarken o kalır, çalışmasına devam ederdi. Çünkü o handa gece de kalan vardı, yukarıda misafirhane olduğundan yirmi dört saat açıktı. İstediği zaman gelir, istediği zaman çıkardı.

Ona dair öyküler anlatılırdı.

Emeklilik döneminden sonra gezici kitapçılık yapıyormuş. Ellerinde büyük kitap çantalarıyla kitap satıyormuş. Bu durumu "Gezgin Kitapçının Türküsü" şiirinde dile getirmiş:

"Bayanlara baylara

Kafası olanlara

Bir de kitapsızlara

Ben kitap satıyorum

Yelkenlere serenlere

Emmilere yeğenlere

Emek emek diyenlere

Ben kitap satıyorum

Ben atlarım taştan taşa

Sen çok yaşa Mahmutpaşa"

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Dostları, bavulla kitap satmak yerine bir araç almasını söylemiş, o da bir triportör almış. Bu tavsiyede bulunanlardan biri de Sabahattin Eyüboğlu imiş.

- EŞEKLİ KÜTÜPHANECİ MUSTAFA GÜZELGÖZ

Fakir Baykurt romanını yazdı: Eşekli Kütüphaneci.

Emekli kütüphaneci Mustafa Güzelgöz, öğrencilere, gençlere kitap sevgisini aşılamak için 5 eşek, 3 at ve 2 katıra, sandıklara koyup yüklediği kitapları köy köy dolaştırırmış.