Her araştırmacının başvurduğu meslek erbabı: Sahaflar

Fulya İbanoğlu, Filiz Dığıroğlu ve İsmail Kara'nın hazırladığı 'Sahaflar Kitabı-Son İstanbullu Sahaflarla Konuşmalar', Sahaflar Çarşısı dışında mekân tutan yeni nesil sahafların hikâyelerini kayıt altına alıyor. Kitap, bu dükkânlardaki atmosferi ustaca bize aktarıyor.İbanoğlu ve Dığıroğlu'nun Sunuş'undan bir bölümü okuyalım:"Bu eserin vücut bulmasında sahaflar ve deneme-hatırat yazarları kadar -belki onlardan önce- Hocamız İsmail Kara'nın rehberlik ve emeğinin tesiri büyüktür. Zira bizde bu fikirleri ilk gençliğimizden itibaren mayalayan, çalışmanın kisve-i tab'a bürünmesi sürecinde her seferinde kendisiyle istişare ettiğimiz, kitabın muhteva ve tertibinde bize yeni ufuklar açan hep o olmuştur. Onunla çalışmak büyük zevk, ucu bucağı görünmez bir ders mesabesindedir. Öyleyse artık bazen bir yelkenli, bazen bir ada, bazen bir tekke, bazen de henüz keşfedilmemiş bir evrene dönüşen sahafın dünyasını okumaya başlayabiliriz. O dünyanın tamamı mütevazi bir kitabın sayfalarına sığdırılamaz elbette. Ama kitaba da sığmazsa, sığınmazsa sahaf nereye sığar"Haberin Devamıİsmail Kara'nın yazısının başlığı şu: 'Sahaflar Arasında-Bir İki Hatıra, Birkaç Söz.'"Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı."İsmail Kara'nın yazısı sahaf mesleğinin niteliğini, araştırmacının hayatındaki yerini, sahafları ve sahaf dükkânlarındaki atmosferi ustaca bize aktarıyor.Kara'nın yazısını okuyan, kendini bir sahafın karşısında hisseder ve çayının gelmesini bekler. Kitabın yazılma amacını da Kara'dan okuyalım: "Sahaflar Kitabı İstanbul'da, Sahaflar Çarşısı dışında mekân tutan yeni nesil sahafların hikâyelerini kayıt altına almak, bitmez tükenmez menakıplarını bir nebze olsun anlatmak üzere düşünüldü, planlandı ve uzun sayılabilecek bir zaman içinde hazırlandı, tamamlandı. O kadar ki kahramanlarımızdan ikisi bu kitabı