Cumhuriyet'in kültüre sanata getirdikleri...

Cumhuriyet'in yıldönümlerinde genellikle bilinenleri yenileriz.

Zaman zaman bu insana gereksiz gibi gelir. Oysa yeni kuşakları düşündüğümüzde onların öğrenmesi için bunu eski kuşaklar görev bilmeli.

Siyaset dünyasındaki başarıyı, yenilenmeyi, yeni bir rejimin kurulmasını düşünürken Atatürk'ün her çalışmada yer aldığını anımsatmak gerekiyor.

Türk Dil Kurumu'nun çalışmalarında Dolmabahçe'deki toplantıları baştan sona takip ettiğini, bu hareketi nasıl yürekten desteklediğini düşündükçe bir rejimin kültüre yansımasının önemini anlarız.

Cumhuriyet'i kuranlar geçmişten gelen zevk alışkanlığının esiri olmadılar.

Atatürk her anıldığında sevdiği şarkılar gündeme gelir; elbet o müziği sever ama Sarayburnu'ndaki bir konserde çağdaş Batı müziğinin de önemini vurgular.

İran Şahı Rıza Pehlevi'nin Türkiye'yi ziyareti onuruna bir opera bestelenmesini ister.

Haberin Devamı

Bu arzusunu da A. Adnan Saygun yerine getirir ve Özsoy Operası'nı besteler.

Cumhuriyet, Batı'yı özümsemiştir; o özümseme sayesinde yeni besteciler, edebiyatçılar, ressamlar kazanmıştır Türkiye.

Birçok sanatçı çeşitli Batı ülkelerinde alanını geliştirmiş, Türkiye'ye döndüğünde Anadolu'ya giderek öz kültürünü sanata getirmiştir. Yurtdışına giden ressamlar, Anadolu insanını tuvale yansıtmışlardır.

Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Cumhuriyet'in kurduğu iki önemli kurumdur.

Köy Enstitüleri büyük kentlerin dışındaki gençlerin eğitimini sağlamış, onlar sayesinde büyük reformlar gerçekleştirilmiş.

Edebiyatımızda enstitü çıkışlı yazarların yapıtlarının önemini bugün de okuyarak anlarız.

Türk edebiyatının önemli adlarından Dursun Akçam'ın Ardahan'daki kültür evinin açılışına beni, yazar oğlu Alper Akçam götürmüştü. Orada enstitüde okuyanların yaşamını yakından görmüştüm.