SELİM İLERİ ile ilk tanışmamızdan son kitabına kadar bütün kitaplarını okuyan biri olarak onu yalnız kendi yazdıkları açısından değil, başka ustaları değerlendirme yazılarından ötürü de eşsiz bulurum.
İlk kitabı 'Cumartesi Yalnızlığı' çıktığında; Mehmet Seyda ile Cemal Süreya kitabını bana da vermesini söylemişler.
Bir cumartesi günü kitabını o sırada çalıştığım Altın Kitaplar Yayınevi'ne getirip bana verdi. Edebi ve ebedi dostluğumuz böyle başladı.
Vefatından sonra yayımlanan son kitabı 'Sen Diye Biri' iki sanatçının dostluğu üzerine dipnotları içeriyor. Zamanında ondan dinlediğim bu anı silsilesini kitapta bir kez daha okudum, anılarım canlandı.
Ona bir gün bir şarkıdan söz etmiştim:
Bestecisi Civan Ağa idi:
"Firkat-i cânan ile nâlân mı oldun ey gönül
Âteş-i hicrân ile sûzân mı oldun ey gönül
Yâr ile dilşâd iken giryân mı oldun ey gönül
Âkıbet düştün dile destân mı oldun ey gönül"
Selim İleri bu şarkıdan esinlenerek 'Destan Gönüller' kitabını yazdı. Bu kitabın ne zaman adı geçse beni de büyük bir incelikle anardı.
Haberin Devamı'Sen Diye Biri' sanatın iki alanındaki dostluk temelinde yazılmış. Selim İleri ile Cüneyt Arkın'ın zaman zaman gerilimli, zaman zaman da dostluğun sükûneti içinde geçmiş ilişkileri. Cüneyt Arkın'ı şahsen tanımadım ama çok yakından tanıdığım Selim İleri'nin duygusunun zirve yaptığı anlara tanık olmuşumdur.
Kitabın editörü Ruken Kızıler'in notu 'Sen Diye Biri'nin oluşum sürecini yansıttığından mutlaka okunmalı:
"Gönderilen: Enis Batur kitabını hazırlıyordum. Selim İleri'nin mektuplarına sıra geldiğinde hem iznini almak hem de mektuplarda sözünü ettiği birkaç olayı açıklayabilmesi umuduyla onunla görüşmek istedim. Bir ortak dostumuz bizi Koço'da buluşturdu. Selim Bey'le bu ilk uzun muhabbet meyhanede tek masa kalana dek sürdü. İşte o unutulmaz buluşmada hem mektuplar için izin aldık hem de okuyacağınız bu 'sayıklamaların' yayınının ilk adımları atılmış oldu. O gece Leylâ Erbil, Cüneyt Arkın, Oktay Rifat, Ahmet Cemal, Oya Dalgıç, Füsun Akatlı ve pek çok insanını konuştuk Selim Bey'le -öğrendik ki sıradaki kitap Füsun Akatlı için yazılacaktı-. Birkaç güne 'Sen Diye Biri'nin son halini gönderdi. Bir an önce okumamı ve buluşmayı istiyordu. Safa'da bir cumartesi akşamı görüştük. Metinden parçalar okuduk. Ve yaklaşık dört ay süren meyhane çalışmalarımız böylece başlamış oldu. Koço ve Safa'yı mesken edinip okumalar yaptık.
Haberin DevamıSon satırlara yaklaşmışken bize veda etti Selim İleri. Merak eden okur için birlikte çalışamadığımız kısımların teslim edildiği haliyle tutulduğunu belirtmek isterim.