Bir şairin okudukları

HİLMİ YAVUZ, Okuma Notları'nda okuduklarını gönderme notlarıyla irdeliyor.

Türk şiirini, Türk şairlerini edebiyat tarihi bütünlüğü içinde değerlendiriyor. Her şair, her yazar kendi başına yorumlanmıyor. Sadece Türk edebiyat tarihi içinde değil, dünya edebiyat tarihi içindeki yerini de yorumluyor. Sadece şiir türünün tutanağı değil, yazdıkları ona yerli ve yabancı başka türler de eşlik ediyor.

Hilmi Yavuz'un denemelerinin bir özelliği vardır; konuya, şaire geniş açıdan bakar.

Onları bugünden yola çıkıp edebiyat tarihindeki konumunu da söz konusu eder. Bu denemeler edebiyat türünün dışındaki kaynakları da eleştirel bir yaklaşımla sunuyor.

Bu denemeler şiir okurları için de şairler için de kaynak bir özellik taşıyor. Eğer toptancı bir yargıya varmak isterseniz bir edebiyat ansiklopedisi diyebilirsiniz.

Sunuş:

Okuma Notları'nın ilk basımından bu yana 40 yıl geçti. İkinci basımı bundan tastamam 30 yıl önce yapılmıştı. Üçüncü basım ise eklemelerle 2017 yılında yapıldı. Bu dördüncü basım. Doğrusunu söylemek gerekirse son 30 yılda bu Notlar'ı sürdürmedim, sürdürmek istemedim. Nedeni şu: Okurun da görebileceği gibi bu Notlar'da bilgi yanlışları, çeviri yanlışları (ama özellikle 'çeviri' yanlışları!) üzerinde durdum. Amacım yabancı dilden aslını okumak olanağı bulamayan okuru, satın aldığı ya da alacağı kitabın çevirisi konusunda uyarmak olduğu kadar çevirmenlerin (şayet varsa! yayınevlerinin editörlerinin!) de dikkatini çekmekti!

Haberin Devamı

Oysa hiç de umduğum ve beklediğim gibi olmadı! Ve Okuma Notları dolayısıyla bizim okuryazarımızla ilgili çok önemli bir tavrı da keşfettim: Okuryazarımız, bilgi yanlışları ve çeviri hatalarının doğru olup olmadığına, bir başka deyişle Okuma Notları'nda bu konuda yapılan eleştirilerin nedenlerine bakmıyor; eleştirinin gerekçelerini arıyor. Diyelim ki bir yazarın vahim bir hatasını ortaya koydum; çoğunluğunun verdiği tepki, bu hatayı yapana değil de eleştirdiğim için de bana yöneliyor. Bir daha yineleyeyim:

Eleştirinin doğruluğu, yani 'nedenleri' değil de benim o eleştiriyi niçin' yaptığımın 'gerekçeleri' aranıyor!

Bir kısım okurun (-ki bir hayli çoktular!) hakikatle değil de dedikoduyla ilgilenmesi bir yana, bu yanlışları ve hataları yapanlar konusunda herhangi bir kamusal yaptırımın söz konusu olmadığını da gördüm. Kısaca yanlışları ve hataları yapanlar, sanki hiçbir şey olmamış gibi, Ziya Paşa gibi söylersem, 'mesned-i izzette serefrâz' olmaya devam ettiler.

Haberin Devamı

Baktım ki Okuma Notları'ndaki eleştiriler ne bir işe yarıyor ne de bu hata ve yanlışlıkları yapanlara bir yaptırım uygulanıyor!

Gördüm ki Okuma Notları ile bir sürü düşman edinmekten öte bir kazancım olmadı; - vazgeçtim.

Okuma Notları, sadece bilgi ve çeviri hataları ve yanlışlıklarını göstermekten ibaret değil elbette. Okur, bu kitapta, bunlar dışında yaptığım okumaları; kitaplar hakkında değerlendirmeleri, edebiyata, felsefeye, tarihe, sosyolojiye, sanata kadar uzanan geniş bir okuma alanında düşündüklerimi de 'Notlar' halinde bulacaktır.