Öğrencilik dönemimde çay partileri düzenlenirdi, çoğunlukla da bunlar yıl sonu gerçekleştirilirdi ve tango yapılırdı.

Tango bir başka açıdan Batılılaşmanın da dansıydı.

Ertuğrul Sevsay'ın tango üzerine yazdığı kitabında yer alan sanatçıların konserlerine gittim, plaklarını aldım. Taksim Belediye Gazinosu'nda solistler yer alırdı. Dans modası olduğu için gençlere dans öğreten öğretmenler de vardı.

Bu kitap sanırım eski kuşağın anılarını tazeleyecek, genç kuşak da eğlenmenin tarihini öğrenecektir.

Tanıtacağım kitap:

Cumhuriyetimizin Müziği Türk Tangosu-Prof. Dr. Ertuğrul Sevsay- Oğlak Yayınları.

Prof. Dr. Ertuğrul Sevsay, 1954'te İstanbul'da doğdu. 2024 yılında,15 yıl süren öğretim üyeliğinden sonra Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi'nden emekli oldu.

KİTABIN İÇİNDEKİLER:

Cumhuriyetimizin Müziği: Türk Tangosu

Necip Celâl Andel

Fehmi Ege

Kadri Cerrahoğlu

İbrahim Özgür

Seyyan Hanım (Oksay)

Celal İnce

Şecaattin Tanyerli

Zehra Eren

Türk Tangosunu Yaşatan Diğer Sanatçılar

Türk Tango Orkestralarının Emekçileri

Türk Tangosu bestecileri

Türk Tangosu şarkıcıları

Türk Tangosu

Açıklamalar

500 Türk Tangosunun Tanımı

Özet tanıtım:

"Tango!

Bu sözü duyan herkesin dudaklarına belli belirsiz bir gülümseme getiren, bir anda geçmişin erişilmez derinliklerinden bir anıyı çekip çıkartan tılsımlı müzik. Kâh sevgi, kâh nefret, kâh kıskançlık, kâh ihtiras...

Tango dinletir, tango söyletir, tango dans ettirir. Güldürür, ağlatır, düşündürür, teselli eder; her türlü insana seslenir tango. Hele doğduğu Buenos Aires'te... Parfüm kokularının doldurduğu süslü balo salonlarından sigara dumanıyla içki ve ter kokularının sarmaş dolaş olduğu batakhanelere kadar uzanır tango. Zamanla Avrupalı ve kuzey Amerikalıların elinde tüm güzelliklerini yitirmiş, tüm özelliklerinden soyutlanmış, ucuz salon orkestralarının elinde soysuzlaştırılmış, fakat buna rağmen tılsımını korumuş bu müziğe kulak verin.

Neredeyse tüm dünyanın tango yaptığı dönemlerde ülkemize de geldi tango. Cumhuriyet öncesinde bir emsali olmayan Türk tangosu, "Modern Türkiye" konseptine uyan, "yeni ama bizden bir müzik" olarak karşımıza çıktı. Değişikliğe ve yeniliğe susamış genç Türkiye, müzik alanında kendisi için tangoyu seçti.

İstanbul'un eski köşk ve yalılarından modern apartman dairelerine kadar, Ankara ve diğer şehirlerdeki Cumhuriyet balolarından Samsun çarşısında müşteri çekmek için hoparlörle sokağa radyodaki tango programlarını duyuran dükkânlara kadar girdi tango. Aile pikniklerinin, gençlerin çay ve dans partilerinin, Boğaz vapurlarının, doğu illerimize dek uzanan tangoseverler derneklerinin vazgeçilmez müziği oldu.