Yazımın başlığını Yahya Kemal'den aldım.
Önce magazin yazarımız Selim Akçin'in yazısını okuyalım:
"Unkapanı'nda plak günleri başladı.
Plakların doğduğu yerde müziğin nostaljiyle buluştuğu Unkapanı İMÇ 6. Blok'ta plak günleri başladı.
Müziğe yıllarını adamış değerli plakçıların yer aldığı etkinlik, DJ Murat Beşer'in sunumu ve performansıyla müzikseverlerle buluşuyor.
27-28 Eylül arası gerçekleşecek plak günlerine tüm müzikseverler davet edildi.
Ayrıca birçok sanatçının katılacağı plak günlerinde müzik dünyasının ünlü isimleriyle söyleşiler yer aldı."
Yazmaya başladığımda Ruhi Su'nun longplay'ini dinlemeye başladım. Hangisini diye soracak olursanız söyleyeyim: Seferberlik Türküleri ve Kuvay-ı Milliye Destanı.
Benim gibi müzik meraklıları, müzik teknolojisinin tarihini de yaşamıştır. İlk önceleri bir gramofonumuz vardı. O zaman müzik dinleyebilmek için kol vardı; kola iğneyi takardık, makinesini kurardık ve sonra dinlemeye başlardık. Elbette otomobillerde ve başka kapalı yerlerde müziği kulaklarımıza getirecek bir alet yoktu. Sonradan otomobillerimize bir radyo konuldu ve kasetleri çalarak otomobile müziğin sesini getirebiliyorduk. Plakçıları dolaşırdık. Yıllar önce Batı klasiklerini, bu işe meraklı iki kişinin ithal ettiği longplay'leri alırdık. Kaset ortaya çıkınca da müziği dinlemek için teknoloji biraz daha küçülüyordu. Türk müziğinin birçok usta ses ve sazlarını bu kasetlerden dinlerdim.
Haberin DevamıHiç unutmam;Türkiye'de yabancı ithal müzik çalar cihazlar satılmazdı. Turgut Özal'dan sonra bu mümkün oldu. Longplay'i dinlemek için İsveç'teki arkadaşlarımın yardımıyla pikaplar alır, uçağa binerek İstanbul'a getirirdim. Popüler müziğin, halk müziğinin gelişmesi İMÇ sayesinde oldu. Birçok yetenek oraya gelir ve şöhrete oradan ulaşırdı. Birçok sanatçının (özellikle halk müziğiyle ilgilenenlerin) hayatlarındaki çıkış noktası İMÇ'-
dir. Çoğu, hayatlarını anlatırken oranın önemini vurgularlar. Şimdi televizyondan, telefonlardan, bilgisayarlardan çeşitli müzikleri dinlemek mümkün ama bana kalırsa o eski müzik çalarların yeri başkadır. Ya benim alışkanlığımdan böyle görüyorum ya da bu bir gerçek. Çünkü yeni teknolojilerden dinlediğinizde sadece ses, besteci ve icracıyı öğreniyorsunuz ama longplay'lerde plakların kapağı da ayrı bir sanat eseridir. Çünkü bazılarında ünlü ressamlar operayı, sahneyi çizer ve bu çizimler longplay'in kapağına konurdu.